Diyetisyen Deniz DEMİRCAN Bilgilendiriyor!
Karaciğer yağlanması; hareketsiz yaşam, obezite, diyabet, aşırı alkol tüketimi, kötü beslenme alışkanlıkları sonucu karaciğerde fazla yağın birikmesiyle oluşan karaciğer hastalığıdır. Karın ağrısı, kilo kaybı, yorgunluk, ciltte sararma karaciğer yağlanmasının yaygın belirtileri arasındadır.
Araştırmalar, yaşam biçimi ve beslenme düzeni değişikliği yapan ve kilo veren çoğu kişide yağlanmanın azaldığını göstermektedir.
Sebze ve meyve gibi lifli besinlere beslenmede yer verilmeli. Günlük 5 porsiyon meyve ve sebze tüketilmelidir. Enginar ve kereviz gibi karaciğer dostu besinlere beslenmede yer verilmelidir.
Sağlıklı yağlardan omega-3 yağ asidinden zengin olan küçük balıklar, bitkisel yağlar, zeytinyağı, ceviz, keten tohumu, zeytin ve avokadoyu beslenme programımıza ekleyebiliriz.
Devedikeni ve zerdeçal karaciğer için güçlü desteklerdir.
Devedikeni karaciğer yağlanmasını önlerken karaciğer dokularının kendini yenilemesine katkıda bulunur. Antioksidan özelliği ile oksidatif stresi önler ve karaciğer hasarına karşı korur.
Kronik hastalığı olanlar ve farklı ilaçlar kullananlar uzmana danışarak kullanmalıdır.
Zerdeçal vücutta glutatyon üretimini arttırır. Trigliserid değerlerinin düşürülmesine katkıda bulunur.
Yapılan araştırmalara göre günde 1 fincan şekersiz kahve tüketenlerin tüketmeyenlere göre karaciğer hastalığına yakalanma riskinin düştüğü gözlenmektedir.
Şeker ve şekerli besinler, hamur işleri, işlenmiş gıdalar ve katkı maddesi içeren ürünlerden uzak durulmalıdır.
Kuruyemişlerin fazla tüketiminden ve kızartılmış ürünlerden uzak durulmalıdır.
Yemekler haşlama, ızgara ve buğulama yöntemiyle pişirilmelidir.
Doymuş yağ ve trans yağ içeren besinler tüketilmemeli.
Alkol ve sigara kullanılmamalıdır.
Düzenli egzersiz yapılmalıdır.
Günlük 2-2,5 litre su tüketilmelidir.
Karaciğerimiz sağlıklı olursa vücudumuzda sağlıklı olur çünkü karaciğerimiz vücudu toksinlerden arındıran organlarımızdan biridir.