Diyetisyen Deniz DEMİRCAN Bilgilendiriyor!
Gece yeme sendromu, duygu durum bozukluğunun tetiklediği, akşamları aşırı besin tüketimi, sabahları tok olarak uyanma ve uykusuzluk ile oluşan yeme davranışı bozukluğudur. Gece yeme sendromunun arkasında fizyolojik ve psikolojik nedenler olabilir. Uyku düzensizliği, depresyon, anksiyete, psikolojik sorunlar, diyabet, obezite, düzensiz beslenme alışkanlıkları gece yeme sendromuna neden olabilir.
Sabahları iştahınız olmuyorsa, gün içinde az miktarda yemek yiyorsanız, günlük kalori ihtiyacının %25 ve daha fazlası akşam yemeğinden sonra gideriliyorsa, haftada 3-4 gece uykudan uyanarak yemek yeme ihtiyacı hissediliyorsa ve uykusuz kalınıyorsa sizde yeme bozukluğu belirtisi olabilir.
Gece yeme sendromunu önlemek için gün içerisinde yeterli ve dengeli beslenilmeli.
Gece yeme sendromuna sahip kişiler geceleri çoğunlukla yüksek şeker ve yağ içeriği olan yiyecekleri tüketmekteler.
Patates, pirinç, börek ya da tatlı gibi basit şeker içeren karbonhidratlardan uzak durulmalı, bunun yerine tam tahıllı ekmekler, kepekli makarna ya da bulgur tüketilmelidir.
Yatmadan iki-üç saat önce ara öğün yapılmalıdır. Ara öğün protein ve karbonhidrat içeriği bakımından dengeli olmalıdır.
Ara öğün alternatifi olarak bir porsiyon meyve ve bir su bardağı ayran, bir dilim beyaz peynir ve bir adet galeta tercih edilebilir.
Yeme isteğinin devam etmesi sonucunda domates, salatalık veya mevsim yeşillikleri tüketilebilir. Bu besinler lif oranı yüksek olduğundan midede tokluk hissini arttırmaya yardımcı olmaktadır.
Uyku kalitesini arttırmak uyanıp yemek yeme sorununun önüne geçmemizde yardımcı olmaktadır. Uyku kalitesini etkileyen faktörler arasında kafein tüketimi de vardır. Uyumadan önce kafein tüketimine dikkat edilmelidir.
Egzersiz yapmak iştah metabolizmasını düzenleyerek iştahın birdenbire artmasını engellemektedir.
Stresten uzak durulmalıdır.