Farkında değil misiniz?
Güzel ülkem felakete doğru adım adım ilerliyor.
Emperyalizmin, Uluslararası Kapitalizmin, Siyonizm’in ve çok uluslu tekellerin oyuncağı olduk.
Demokrasinin, insana dair, topluma dair, ülkeye dair hükümlerini sistemden kaldırdık.
Öz yurdumuzda parya muamelesi görmeye başladık.
Kaderimiz tek bir adamın iki dudağı arasına mahkûm.
600 Kişilik bir Meclis, hiçbir yaptırım gücü kalmamış.
Yargı yorgun, bitap, çaresiz. Talimatla yapıyor adeta işini.
Şanlı Türk Ordusu paramparça. Hangi birim kime bağlı belli değil. Okulları, hastaneleri bile kapatılmış.
Bakanlıklar, çok uluslu hale gelmiş şirketlerin adamlarına pay edilmiş.
Hastane Kralı Sağlık Bakanı, Tarım Kralı Tarım Bakanı, Eğitim Baronu Eğitim Bakanı.
Memleketin parasal meseleleri ailenin akşam yemeğinde karar altına alınıyor. Damat, kayınpeder, evin delikanlısı oturup memleketin kaynakları hakkında karar veriyor, uygulama mercilerine tebliğ ediliyor.
Oyunun kuralına göre oynanmadığını hatırlatan bürokrat o anda görevden alınıyor, yerine aileye yakın bir isim getiriliyor. Merkez Bankası ve TÜİK’te olduğu gibi.
Mahalle Kahvehanesinde sürekli A Haber’in yayında kalması için kahveciye çaydan kazandığının iki katı para ödeniyor birileri tarafından.
İktidar tarafından oluşturulan Saray Soytarısı tipler Sosyal Medyada salladıkları kuyruklu yalanlara göre primlendiriliyor.
‘Ülke uçuruma gidiyor’, ‘Millet açlıkla sınanıyor’ gibi yazılar yazanlar ‘Terörist Yaftası’ ile yaftalanıyor.
Ülkemin, milletimin çağdaş dünyadaki itibarı sıfırın altında.
İç ve dış borç gırtlağa dayandı.
Orta gelirli bırakılmadı herkes fakirleştirildi, iktidarın oylarını alarak, 20 yıldır ülkeyi yönettiği yoksullar ise resmen aç.
Ülkede kafası çalışan, alanında iyi eğitim almış herkes kapağı Avrupa’ya, ABD’ye atmanın telaşında.
Anadolu insanı, karnı topraktan doymadığı için havlu attı, tarlasını ekemez noktada.
Ülke topraklarının neredeyse yarısı çiftçi tarafından kredi için ipotek verilmiş durumda.
İktidar kayığındakilerin ise keyifleri keka.
5 Yıldızlı Otellerde safahat sürüyor, evine ekmek götüremeyen kahır ekseriyete “Pastırmalı Pide”, “Sucuklu yumurta” tarifleri veriyorlar.
Cumhuriyet’in ülkeye kazandırdığı ne kadar kurum ve tesis varsa, artık yabancıların elinde.
İktidar kayığındakiler, çocuklarını ve torunlarını bile yerleştirdiler kamunun kilit noktalarına.
‘Liyakat’ kavramının yerini ‘Hamili kart’ kavramı aldı.
Yani güzel ülkem, ‘Ahlakın güçsüz, gücün ise ahlaksız olduğu’ günlerden geçiyor.
Efendiler, artık uyanma vakti.
Dünyanın hiçbir ülkesinde, “Yüksek ahlakın para ve güçle kazanıldığını görmedim ama yüksek ahlaksızlığın yalnız para ve güç ile elde edildiğini gördüm” dedi.