Bu mücadele yeni başlamadı.

Yüzyıllardır devam ediyor.

Bu mücadele, Orta Çağ Karanlığı ile Cumhuriyet Aydınlanmasının mücadelesidir.

Bu mücadele, fertlik bilincine erişenler ile kendini hala yönetenin kulu sananların mücadelesidir.

Bu mücadele, kardeşçe yaşamak isteyenler ile ilkelliği hayat felsefesi haline getirenler arasındaki mücadeledir.

Bu mücadele, emeğin ve alın terinin değerini bulması mücadelesidir.

Bu mücadele, Cehalet ile bilimin mücadelesidir.

Bu mücadele, barış içinde yaşam arzusu ile kavgalı kalmanın mücadelesidir.

Bu mücadelede yer alan dürüstler, namuslular, ülkeyi, dünyayı, insanı düşünenler medenileştikçe, ilkeller, barbarlar, yobazlar hırçınlaşıyor, saldırılarını artırıyor, milletin dini duygularını dibine kadar istismar ediyorlar.

O nedenle, altılı masayı oluşturan Demokratların işi çok zor.

Zira;

1. Komaya sokulan Demokratik Standartlarımızı tedavi etmek zorundasınız.

2. Üretim Ekonomisine geçmek zorundasınız.

3. Eğitim sistemini, hiç değilse bozulduğu günün öncesine, hatta daha çağdaş metotlarla donatmak zorundasınız.

4. Cezaevi inşaatları için harcanan kaynakların hiç değilse yarısını kaliteli ve nitelikli eğitim kurumlarının oluşturmasına aktarmak zorundasınız.

5. Tarımsal ve Hayvansal Ürünlerin ithalatı için kullanılan kaynakları, yerli tarım ve hayvancılığın kalkındırılmasına yöneltmek zorundasınız.

6. Tasarruf ekonomisini hayata geçirmek zorundasınız.

7. Mesela Ahlat’a Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün yanı başına, 2071 kişinin istihdam edileceği bir fabrika kurmak zorundasınız.

8. Beton ekonomisini terk etmek zorundasınız.

9. İnsana, doğaya saygı ilkesini harekete geçirmek zorundasınız.

10. Basın ve Kanaat Hürriyet’ini yeniden en çağdaş düzeye getirip yalaka yapıdan ülkeyi kurtarmak zorundasınız.

11. Demokratik yapılanmaların seslerini kısmaktan vazgeçip, onların eleştirilerine kulak kabartmak ve olabilirlik düzeyini araştırmak zorundasınız.

12. Sınırlarımızı yolgeçen hanı olmaktan kurtarmak, milletin sırtına yüklenen Mülteci Kamburunu kesip atmak zorundasınız.

13. Dış Politikada hiç değilse fabrika ayarlarına dönmek zorundasınız.

14. Tek adam rejimi görüntüsünü silmek, demokratik parlamenter sistemi yeniden güçlendirmek zorundasınız.

Ekonomide kuraldır.

Yersiniz, içersiniz, gecenin sonunda garson elindeki hesap pusulası ile belirir.

İşte o hesabı ödemek gerekir.

Onlar ceplerinde 5 kuruş yokken, yan masalara bile meyve tabakları, efuliler, Petrus’lar ısmarladı.

Hesabı ödemeden şuradan şuraya gidemezler.

Ödemem diyenlere yapılanı biliyorlar aslında.

Kirlettikleri kapları bulaşıkhanede onlara yıkatırlar.

Ya da ikinci yol eşek sudan gelene kadar dayaktır.

Yani kırk katır mı-kırk satır mı, ona lokantacı karar verecek.

Lokantacı kim mi?

Elbette Büyük Türk Milleti.

Yani Hesap vakti.

Nisan'da da olsa ödenecek, Haziran'a bırakırsanız da ödenecek. CHP Genel Merkezi'nde Nuşirevan Elçi'nin röportaj verdiği sırada Türk bayraklarının kaldırılmasına kamuoyu sert tepki gösterdi.

Bununla, partinin Kürt seçmenlerden oy alacağını düşünüyormuş? Ne ilginç bir düşünce!

Yanlış yapılıyor.

Mesela; CHP Kayseri’de karma karışık halde?

CHP’de neler olacağını herkes biliyor. Aslında parti yönetiminin zayıflığı, hizipçiliği ve etkisizliği nedeniyle ortaya böyle manzaralar çıkıyor.

Örneğin; İl Başkanının seçilmesi ve yeni yönetimin oluşturulması gibi yaşanan olumsuzluklar..

Şimdi varsayalım ki Kemal Kılıçdaroğlu bütün aşamaları tek tek geçti ve partini iktidara taşımayı başardı…

Ve ilk seçimde partisini iktidar yaptı, kendisi cumhurbaşkanı oldu.

Ancak hiç unutmasın. Bugün karmakarışık örgütleri ile ve kadrolarıyla başarıya ulaşması mümkün olmayacaktır.

Bunların altında ezilecektir.

Sadece kendisi değil, partisinin de ezilmesine neden olacaktır.

CHP doğru dürüst muhalefet yapmayı bilseydi, ortaya ne 6’lı masa çıkardı, ne de başkası.

Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi kabahati başkalarında aramasın. Kabahat kendilerinde.

Önce Kayseri’deki örgütlerinin bazı yöneticilerine muhalefet yapmayı öğretsinler.

Şimdi başlıktaki sorunun yanıtını vereyim. CHP Kayseri’de iflah olur mu?

Biraz zor olur!