Hiç gelmeyecekmiş gibi, ne kadar da büyük sözler vermişlerdi.
2023’te Dünyanın süper gücü olacaktık.
Teknolojide dünyaya örnek bir ülke haline gelecektik.
G20 ülkeleri arasında 19’larda olan yerimizi ilk 10’a yükseltecektik.
Muasır Medeniyetin zirvesine oturacak, model ülke haline gelecektik.
Demokratik standartlarımıza tüm dünya gıptayla bakacaktı.
Türkiye’den habersiz dünyada yaprak bile kıpırdamayacaktı.
Tüm Ortadoğu, Türkiye’yi model alacak, demokrasi rüzgarını Afrikada bile estirecektik.
Türk Lirası, ABD Dolarının tahtını yerle bir edecek, 2 dolar 1 lira olacaktı.
Türkiye’de üretilen uçaklar tüm dünya ülkelerinin tercihi olacaktı.
Türk Malı Otomobillerle erişecekti, medeni dünya menzile.
Hans ve Helga, Ali ile Ayşe’ye sağlanan teknolojik eğitim imkanlarına gıptayla bakacaktı.
Kopenhag ve Maasrich Kriterlerinin yerini Ankara Kriterleri alacaktı.
Yolsuzluğu, yoksulluğu, yasakları lugattan çıkaracaktık.
Dünyanın Finans Merkezi İstanbul olacaktı.
Dünya Borsaları, İstanbul Borsası’nın verilerine göre yönlerini belirleyecekti.
İllerimiz, sağlık turizmi ile kalkınacak, Türk Tıbbının yarattığı mucizeler, ülkeden ülkeye, milletten millete efsane şeklinde anlatılacaktı.
Türk Askeri’nin sesi yedi cihandan duyulacak kadar gür çıkacaktı.
Hizmette liyakat, görevlendirmede adalet, yükselmede başarı esas alınacaktı.
Seçtiklerimiz efendilik değil, hizmetkarlık edecekti millete..
Hiç kimsenin aş derdi, iş derdi olmayacaktı.
Mutlu bir millet, müreffeh bir toplum olacaktık,
Farkında mısınız?
Son seçtiğiniz Milletvekillerinden oluşan Meclis ve seçtiğimiz muhtarından belediye başkanına kadar ülkeyi, kentleri, mahalleleri yönetenler Türkiye’yi bu söylemlerle taşıdı 2023’e.
Peki yukarıda sıralanan standartların, kalkınmışlığın, demokratik standartların neresindeyiz?
Hiç düşündünüz mü?
Tam 20 yıldır anlatılan bu masalla uyutulduk.
2023’de gözlerini açıp masaldaki tablo ile karşılaşacağını uman ve sananlara söylüyorum.
Maalesef masal bitti.
'2023’de büyük bir hayal kırıklığına, büyük bir kabusa şimdiden kendinizi hazırlayın' dediğimizde bize hakaretler yağdırıyordunuz.
Bu güzel ülkede Cumhuriyet döneminde ekonomik krizler yaşadık.
Toplumsal uzlaşmazlıklara tanık olduk.
Ama lokaldi sıkıntılar, kiminde ülkenin kalbine stent takıldı, kiminde açık kalp ameliyatı ile yoluna devam etti demokratik sistem.
Ama bu gün;
Sağlığı, eğitimi paralı hale gelmiş, cebindeki paranın hiç değeri kalmamış, şirketleri iflas bayrağı açmış, betonlaşmış bir ülke, bir avuç mutlu azınlığa hizmet eden, fertlik kavramını tebalıkla takas noktasına getirilmiş bir millet olduk.
Yani, ülke komada.
Teşhis, Akciğerinde başlayıp tüm organlarında metastaza yol açan ağır bir kanser hastası görünümündeyiz.
Ekonomi felç.
Üretim sıfırlandı.
Tarım ve Hayvancılık bitti.
İşsizlik diz boyu.
Açlık sınırının altında yaşayan, pazara ‘Çürük meyve ve sebze ayıtlamak’ için giden, çöpten artık yiyecek toplayan bir toplum olduk.
Daha da acı olanı, bizi yönetenler eskiden eleştirilere cevap verirdi, şimdi bu gerçekleri dillendirenlere alenen küfrediyor.
Baktılar tepedekiler, 2023’te ülke felaketin göbeğinde.
Bir yıl daha istiyorlar…
Verecek misiniz?