Ne kadar da içine girmek istemezsem de gelip beni buluyor.

Şunu ne bir şekilde söylüyorum, benim ömrüm neredeyse Kayserispor antrenmanlarında ve maçlarında geçti.

Kimine göre az, kimine göre çok.

Sağda solda adımı kullanarak dedikodu yapan gazetecilere diyorum.

İşinize bakın, beni de kendinize çattırmayın.

Burada mevzu siz yada ben değil.

Mevzu, kraldan çok kralcılık oynayanlar.

Köşemin sonunda biraz daha değinmek isterim bu konuya.

Ama konumuz bugün şu!

391 Bin TL’nin Kayserispor hesabına yattı mı yatmadı mı?

Bu para ne diye yattı, kimler yatırdı?

Azim Deniz’de bu anlaşma tutanaklarını sosyal medya hesabından paylaştı.

Konunun kısa özeti şu…

Biliyorsunuz MHP Milletvekili Baki Ersoy bir çok konuyu yargıya taşımış ve Kayserispor’un zarara uğratıldığını söylemişti.

Dosya uzun zaman bekletildi.

Niye bekletildi onu anlamak zor!

Yapılan tüm suçlamalar ve dilekçeler görüşüldü, değerlendirildi ve bir karara bağlandı.

“KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA” kararı çıktı.

Yani, şikayet dosyası şimdilik kapanmış oldu.

Ama MHP Milletvekili Baki Ersoy, bu konunun kapanmayacağını söyledi.

Hakim ve savcılar ile ilgili de dikkat çeken ifadelere yer verdi.

Bazen sosyal medya da görüyorum, Sayın Ersoy’u eleştirenler de var.

Haksızlık ediyorsunuz Sayın Ersoy’a

Sizde gidip şikayet etseydiniz.

Neyse…

Sonuçta verilen bir karar var, bu karar belki de kamuoyuna açıklanmak istenilmedi.

Yani, savcılık yapılan tüm belgeleri, şikayetleri ve Kayserispor tarafından sunulan evrakları tek tek incelemiş, kavuşturmaya gerek olmadığına karar vermiş.

Ama burada dikkat çeken de bir konu var.

Oda ortaya atılan 400 Bin TL ile Kayserispor ile Erol Bedir anlaştı haberi.

400 Bin TL değil 391 bin TL bir konu var.

Savcı, Kayserispor’un deplasman maçlarına Kayseri’den götürülen gazetecilerden oluşan bir zarar var demiş.

Yani Erol Bedir döneminde gazeteciler deplasmanlara götürülmüş ve masraflar yapılmış.

Bu masrafların toplam tutarı ise 391 Bin TL tutuyor.

Bu tutar için savcı Erol Bedir ile Kayserispor’un bir araya gelip uzlaşması gerektiğini söyledi. Taraflar bir araya geldi ve bu para toplanılıp yatırıldı.

Bu konuyu da Erol Bedir’in ceza aldığı yada 391 bin TL yolsuzluk yaptığı gibi bir algı yapıldı.

Ortada ne bir ceza var nede yolsuzluk yapıldığına dair bir karar.

Yani, şimdilik Kayserispor dosyası verilen kararla rafa kalkmış oldu.

İşin kısa özeti bu.

Şimdi gelelim en başta yazdığım konuya.

Şimdi bile Kayserispor deplasmanlarına bazı gazeteciler götürülüyor ve konaklama ücretleri kulüp tarafından karşılanıyor.

Bunda bir sıkıntı yok çünkü diğer kulüplerde aynısını yapıyor.

Sıkıntı şu.

Sadece belirli isimlerin sürekli gitmesi.

Ayrım yapılması.

Gazeteci seçilmesi.

Yoksa kimin gidip gitmediği beni de çok ilgilendirmiyor.

Ayrım yapmayın yeter.

Götürüyorsanız herkesi götürün, götürmüyorsanız da kimseyi götürmeyin.

Bu iş bu kadar basit.

Şu konuyu da söyleyip bitirmek isterim.

Deplasmanlara gidenler sağda solda şöyle cümleler kuruyormuş.

Eeee, onlar antrenmanlara gelmedikleri için götürülmüyormuş!

Allah, Allah…

Haaaaa, birde ya Sayın Başkan Berna Gözbaşı’nı yada Sayın Onur Gözbaşı’nı arayacakmışız, “Ne olur beni de maça götürümüsünüz”diyecekmişiz.

Allah, Allah…

Eğer bir gazeteci meslek onurunu ayaklar altına alıp, başkanı yada başkan yardımcısını arayıp, “bizi maça götürün” diyorsa hemen bu mesleği bıraksın.

Bu kadar onur kırıcı bir durum olabilir mi?

Yapmayın Allah aşkına.

Kimse antrenmanlara gelmezken biz oradaydık, ama herkesi de deplasmanlara götürüyorlardı.

Son söz olarak;

Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner!