Bunlar nedir diye doğal olarak soracaksınız…
Birincisi; seçimi kim kazanır?
İkincisi; seçim gecesi olumsuz davranışlar sergilenir mi?
Üçüncüsü; Kaybeden yenilgiyi kabullenir iktidarı bırakır, tahammüller bunu gerektirir…
Dördüncüsü; seçim sonrası zar zor ayakta duran ekonomide çöküşler yaşanır mı?
Bir gazeteci olarak hangi ortama girsem bu ve buna benzer sorularla karşılaşıyorum. Birinci sırada seçim gecesi başlama ihtimali olan olumsuzluklar olmaz ve teğmeni ederiz ki olumsuz bir hava yansımaz.
Vatandaşlar en fazla bu konudan endişe ediyor…
Vatandaşları en fazla bu ihtimal endişelendiriyor…
Vatandaşlar açık ve net olarak diyor ki; kaybeden tarafla kazanan tarafın sandık sonuçlarını büyük bir olgunlukla karşılar, itiraz etmezler ve kaybeden kazananı tebrik eder, aksini düşünmemiz hepimizi üzer. Dilekleri bu yönde.
Açıkça söyleyeyim Bizim gibi Demokratik ülkelerde de bazı olumsuzluklar olabilir mi? Ola bilir? Olmaz umarım. Hiç arzu edemeyeceğimiz durumlarla karşılaşmayı hiç birimiz istemeyiz tabiî ki.. Bu Coğrafyada çok fay hatları olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu fay hatların bir kısmı doğal deprem faylarıydı kırıldı, canımızı çok yaktı. Şimdi siyasi fay hatları var ki biri kırılırsa ötekini de kırar…
6 Şubat Kahramanmaraş ve Gaziantep depremini kazananı olmadı hep kaybettik. Allah korusun siyasi deprem olursa bununda kazananı olmaz hep birlikte altında kalırız…
Yaşanabilecek olumsuzlukları önlemenin yolu var mı?
Var…
Sonuçlar ülke genelinde netleşmeden bazı yerlerde sandık bazında, olumsuzluklar yaşansa bile, büyümeden önlemenin yolu var…
Kaybedenin kaybettiğini büyük bir olgunlukla açıklaması…
Bu kadar basit…
Kaybeden kaybettiğini açıkladığı anda taraftarları sonucu kabul etmiyoruz demez sanırım…
İkinci önemli soru; İktidar kaybederse davranışı nasıl olur?
Türkiye’nin 2.Cumhurbaşkanı. Cumhuriyet dönemindeki İlk Başbakan Mustafa İsmet Paşa teamüllere uydu ve kaybedince bıraktı… Hem de 1950’li yılında iletişiminin/ulaşımın neredeyse hiç olmadığı koşullarda itirazsız bıraktı. Seçim sonucunu kabul etmiyorum dese bile karşısına çıkacak önemli bir güç yoktu.
İsmet Paşa’nın bu davranışı Demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak niteliktedir.
1950 yılında çok partili hayata yani batı standardına yakın demokrasiye böyle geçtiysek 73 yıl sonra aksini düşünmek bile çok çok ayıptır…
Gelelim ekonomi konusuna… Ekonomide deprem yaşanır mı?
Bence kim kazanırsa kazansın, ekonomi kırılarak devam eder en azından belli bir süre. Enflasyon hemen düşmez? Üretim hemen artmaz? Ekonominin düzelmesi için en az iki yıl gerekli bence…
Şu an ülke ekonomisi ağır hasarlı zaten…
Gelelim vatandaşların sorduğu ilk soruya…
Seçimi kim kazanır?
İzlediğim, gördüğüm ve seçmenlerin davranışlarına baktığımız kadarıyla, Her iki adayında yani Sayın Erdoğan’ında, Sayın Kılıçdaroğlu’nu da birinci turda kazanma ihtimalleri
Var, ikinci Tura kalırsa Sayın Erdoğan’ın kazanma ihtimali daha yüksek…