Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin 7. Olağan Kayseri İl Kongresi kapsamında açıklamalarda bulundu. Arıkan iklim kanunu hakkında konuşarak," 2003’te ikiz yasalar, bugünkü iktidar tarafından Meclis’ten geçirildi. 2004’te Avrupa Birliği Uyum Yasaları süreci, yine bu iktidar tarafından başlatıldı. 2016’da Paris İklim Anlaşması, bu iktidar tarafından imzalandı. Ve 2025’te, yani bugün, İklim Kanunu, yine bu iktidar tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getiriliyor.Kendi getirdikleri bu iklim kanununun, iklimle, doğayla, çevreyle uzaktan yakından alakası yoktur. Bu yasa, iklim düzenlemesi için değil, piyasa düzenlemesi için getirilmektedir. Asıl amaç, çevreyi, doğayı korumak değil; küresel şirketlerin ve sanayileşmiş devletlerin menfaatini korumaktır" dedi.
Saadet Partisi 7. Olağan Kayseri İl Kongresi’nde açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin 7. Olağan Kayseri İl Kongresi kapsamında açıklamalarda bulundu. Yapılacak olan ilk seçimde Saadet Partisini iktidar yapacaklarını ifade eden Arıkan," 2003’te ikiz yasalar, bugünkü iktidar tarafından Meclis’ten geçirildi. 2004’te Avrupa Birliği Uyum Yasaları süreci, yine bu iktidar tarafından başlatıldı. 2016’da Paris İklim Anlaşması, bu iktidar tarafından imzalandı. Ve 2025’te, yani bugün, İklim Kanunu, yine bu iktidar tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getiriliyor. Kendi getirdikleri bu iklim kanununun, iklimle, doğayla, çevreyle uzaktan yakından alakası yoktur. Bu yasa, iklim düzenlemesi için değil, piyasa düzenlemesi için getirilmektedir. Asıl amaç, çevreyi, doğayı korumak değil; küresel şirketlerin ve sanayileşmiş devletlerin menfaatini korumaktır. Küresel güçler, bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da kendilerinden başka hiç kimsenin zenginleşmesini istemiyor. “Gelişmekte olan ülkeler” diye uydurdukları kavramla, bu ülkelerin kalkınmasını, büyümesini engellemek istiyorlar. Bu milletlerin başını kaldırmasını istemiyorlar; onlara karşı duranları fakirleştirmek, köleleştirmek istiyorlar. Dünya genelinde sera gazı salınımının %30’u Amerika’ya, %11’i Çin’e aittir. Peki Türkiye’nin payı ne kadar biliyor musunuz? Sadece %1. Şimdi bu yasayı getirenler, Amerika’nın taraftarlarıdır. Ama Amerika, bu yasanın altında değildir! Ayrıca şunu da ifade etmek isterim: Kayseri’yi kullanarak on binlerce evladımızın ölümüne neden olanların, şimdi karbondan şikâyet etmeleri, tam anlamıyla samimiyetsizliktir. Kadınların, çocukların ölümlerine göz yumanların, şimdi ağaçları yaşatmaktan bahsetmeleri, ne ciddidir, ne de samimidir. Dünyayı en çok kirletenler, şimdi “temiz çevre” diyerek çevreci pozlara giriyorlar. Daha adını kimse bilmezken, biz bu ülkede ağır sanayiyi kurmaya çalıştık. Erbakan hocamızın talebeleri olarak, biz bu mücadeleyi yıllardır veriyoruz. Kısacası, biz bu iklim kanunu meselesinde, önümüze dizilen düzene, içtim kanunlarına, boyun eğmeyeceğiz. Bu davayı iktidara getirebilmek için hep beraber çalışacağız. Ve yapılacak ilk seçimde, Saadet Partimizi iktidar yapacağız" ifadelerini kullandı.
