İzliyorsunuz değil mi?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Sarayda hazırlanan Seçim Kanunu için sabahlara kadar mesai yapıyor, uykusuz geceler geçiriyor.
Muhalefet milletvekilleri kürsüden iktidar ve yanaşmasının vekillerine demediğini bırakmıyor, başlar öne eğik, “Emir böyle, biz ne yapalım” ezikliği içinde okunan her maddeye el kaldırıyor.
Peki ülke için, millet için elzem mi, gerekli mi, yeni bir seçim kanunu?
Mesela bu kanun çıktıktan sonra;
Yüzde 60’a koşan Tüketici Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara inecek mi?
Türk Lirası, düşürüldüğü acziyet noktasından bir hamle ile yeniden değerlenerek, güçlü para birimi haline gelecek mi?
Ülkeyi terk eden mavi yakalı, beyaz yakalı gençlik akın akın geri dönmeye başlayacak, ülkenin kalkınması için görev üstlenecek mi?
Ayçiçek yağının 5 kilosu yeniden 30 liraya inecek mi?
Mazot ve gübrenin geldiği ulaşılmaz nokta yüzünden ekilemeyen milyonlarca dönüm arazi yeniden ekilebilir hale gelecek mi?
Güzel ülkem de, Almanya gibi, Japonya gibi yüzde sıfır nokta sıfır bir ile dış borç alabilecek mi yoksa 5,5 yıl vade ile aldığı 2 milyar dolar borca 1 milyar dolar faiz ödemeye devam edecek mi?
Emekli, Asgari ücretli bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının altında ücret almaya devam mı edecek, yoksa kanunun bir maddesine, “Çalışanlarda en düşük ücret, TÜİK’in belirlediği açlık sınırının altında olamaz. İşsizlere de açlık sınırı rakamının yüzde 80’i oranında işsizlik ödeneği sağlanır” hükmü mü konulacak?
Hiç biri olmayacak.
Zira bu yasa için meclisi gece yarılarına kadar çalıştıranın, çalıştıranların tek amacı var, o da ‘Bir sonraki seçimi kazanmak..’
Getirdikleri düzenlemenin en önemli maddesi nedir, biliyor musunuz?
“İl ve İlçe Seçim Kurulu Başkanları ilin ve ilçenin en kıdemli hakimi yerine, birinci sınıf hakimler arasından kurayla belirlenecek”
Hayırdır, Türkiye Cumhuriyeti’nin Adalet Neferlerine de mi güveniniz kalmadı artık.
Kura işin hikayesi.
Amaç, Fetöcü yargı mensuplarının boşalttığı koltuklara yerleştirilen, zamanın AKP Yöneticisi avukatların Seçim Kurulu Başkanı olmasını sağlamak.
Hadi sağladığınız diyelim.
Ne yapacak o başkanlar, benim a partisine verdiğim oyu b partinin hanesine mi yazdıracak.
Sıkar biraz.
Tamam Reisin mitinglerinde, Kahraman Polisimizin silahlarının şarjörlerini topluyor, onlara güvenmediğinizi ortaya koyuyorsunuz.
Ama bu düzenleme, yıllarını adalete vakfetmiş, ‘en kıdemli hakim’ noktasına kadar gelmiş yargı mensuplarına hakaret ettiğinizin farkında mısınız?
İkinci önemli düzenleme, “Seçim barajı yüzde 10’dan yüzde 7’ye indirilecek”
Düzenlemede yazmayan gerekçesini ben söyleyeyim, “MHP’nin önümüzdeki seçimlerde alacağı oy oranı yüzde 7 civarında. Bu düzenleme ile MHP’nin barajı aşması, ama Milet İttifakındaki 4 partinin baraj altında kalarak alacakları oyların çöpe gitmesi..
Aklı başında MHP Yöneticilerinden biri çıkıp sormadı mı, sormuyor mu, “Peki partimiz yüzde 6,9 oy alırsa ne yapacağız?” diye.
Zira, bu güne kadar iktidar partisine payanda olan MHP Liderinin her Salı konuşması, MHP Tabanından birkaç bin kişinin daha İyi Parti Saflarına katılmasına neden oluyor.
Yani MHP’nin yüzde 7 hayalleri gelecek yıla kadar suya düşebilir ve MHP’lilerin kullandıkları oylar AKP’nin hanesine yazılabilir.
Daha da hayret ettiğim nokta nedir biliyor musunuz?
Ülkede açlık, sefalet, vurgun, soygun düzeni kol geziyor.
“Cebimizden tek kuruş çıkmayacak” denilerek yaptırılan yollara, köprülere, hastaneler, tünellere ilgili bakanlıkların bütçeleri yetmez hale geldi.
Sayın Cumhurbaşkanı, 2021’in sonlarında meclisten geçen bütçe gerçekleşmelerini bir yana bırakmış, istediği ürünün vergisini kaldırıyor, istediği ürünün vergisini indiriyor.
Saray efradının lüksü, görkemi, şaşaası uluslar arası camiada bile alay konusu haline geldi.
Ücretli, işsiz, öğrenci, esnaf, sanayici, çiftçi, doktor, mühendis koro halinde “Battık, geçinemiyoruz” diye feryat ediyor.
Ama bir AKP, ama bir MHP Milletvekili çıkıp da, o Yüce Meclisin, o Gazi Meclisin Kürsüsünden, “Yahu kardeşim, ülkenin tek derdi Seçim Kanunu mu? Bizi, feryatları kulaklarımızı sağır eden halk yığınları seçip buraya gönderdi. Ama biz gecenin bu saatinde burada seçim konuşuyoruz. Ayıptır, günahtır, vebaldir..” demiyor, diyemiyor.
Sonuç;
Sizde bu aymazlık, sizde bu umursamazlık, sizde bu kör inat olduğu sürece. Seçim Kanununa “Sandığa atılan her 10 oyun 9 tanesi AKP, bir tanesi de MHP Hanesine yazılır” hükmü koydurmadığınız sürece, yolun sonuna geldiniz.
Yolun sonunda da sizi parlak bir gelecek bekliyor diyeceğim ama.
Geride o kadar kir, geride o kadar pas bıraktınız, bırakıyorsunuz ki, korkarım yaşadıklarınızın, yaşattıklarınızın hesabını da vermek zorunda kalacaksınız.