Kayseri’deki reklam panoları devlete geçti Kayseri’deki reklam panoları devlete geçti

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı olduğu dönemde görevden uzaklaştırılan Tahir Nursaçan ve OSB yöneticilerine 'zimmet' ve 'kamu görevlisinin resmi belgedeki sahteciliği' iddiasıyla açılan ve bugün 3 sanığın dinlendiği dava ertelendi. Sanıklardan M.K.’nin avukatı yayın yasağı talep etti.
Kayseri OSB’de yapılan harcamaların denetlenmesi için 2019 yılının haziran ayında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na bağlı müfettişler görevlendirildi. İncelemeler sonrasında rapor hazırlandı. Soruşturma sonunda OSB eski Başkanı Tahir Nursaçan ile yöneticiler ve çalışanlardan oluşan sanıklar hakkında dava açıldı. 2 dosyanın birleştirildiği dava nedeniyle devam eden duruşmaya sanıklardan A.E., H.K: ve O.A. ile taraf avulatları katıldı. A.E. mahkemedeki savunmasında, “Tahir Nursaçan dönemimde yapı ruhsat müdürü oldum. İmar ile ilgili sıkıntılar olmaya başlandı. Kaçak yapılar arttı. İmar kirliliği nedeniyle hiç bir işlem olmadı. Yönetim kurulunun birinden ruhsat işi vardı.  En son o zamanki OSB Yönetim Kurulu Başkanımız imzalamadı. Sonra yapılan ısrar üzerine imzaladı belgeyi cebine koydu. 2018’de ‘sadece Yapı Kullanıma İzin Belgesi olan sanayiciler genel kurula katılabilir’ diye karar çıktı.  Ben zorla izne çıkartıldım. Tekrar göreve geldiğimde mobingler başladı. 2019’un başında bir liste hazırlandı. Sanayiciler fişlenmeye başlandı. A.Y. ve A.Ö. mesaimiz bitimine yakın bizleri çağırıp kapı önünde 30-45 dakika bekletiyordu. Kendilerine oy verecek olanlara Yapı Kullanıma İzin Belgesi verildi. A.Ö. beni ailem ve çocuğumla tehdit etti. Bizler eski Emniyet Müdürü aracılığı ile tehdit edildik. O zamanlar biliyorsunuz FETÖ yaftası vuruluyordu. Kendinizi aklasanız bile adınız lekeleniyordu. Ben sanayicilerin çoüunu uyardım. E.D.’nin CİMER’e şikayetini yapan benim. Çünkü bu insanlarla mücadele edemiyorsunuz. Bize para teklif edildi kabul etmedik. 21.5 Milyar Dolar zarar var. Oraya yapılan mobilyaların hiç biri Kayseri’de üretilmemektidir. Ben parayı da alıp gidebilirdim ama yapmadım. Eşim bu zaman zarfında yaşamını yitirdi. Çocuklarımın boğazundan haram lokma geçmedi. Biri yatak fabrikası kurdu diğeri yapı denetim firması. 2015 – 2021 yılları arası herkesin ailelerinin mal varlığı araştırılsın. Biz harama haram dediğimiz için buradayız. Onlarla aynı torbada olduğum için utanç duyuyorum” diye konuştu. H.K. ise mahkemedeki savunmasında, “ Bir önceki OSB Yönetim Kurulu Başkanı 2015’de göreve geldi. O zamanlarda bir yangın meydana geldi. Sonrasında İtfaiye biriminin gelişimi için geldim. Söz konusu 79 firmadan 40’ındaki bana ait. Ama o imza yetersiz. 2019 yılında OSB kanununda değişiklik oldu. Bana 100 ismin bulunduğu bir liste verildi. ‘O listeye Yapı Kullanıma İzin Belgesi verilecek’ dendi. Bize mobingler başaldı. Mesnetsiz iddialarla iş aktim fesh edildi. Dava açtım kazandım. O dönemki emniyet müdürü ve bir sözde milletvekili bizi yıldırmaya çalıştı. Meyzuatı bilen A.Y. 6 firmanın Yapı Kullanıma İzin Belgesi’ne benim adıma imza attı. Müşteki iken sanık durumuna düştüm. Yapacak bir şey yok. Mahkemenize saygılıyım” diye belirtti. 
SANIKLARDAN M.K.’NİN AVUKATI YAYIN YASAĞI TALEP ETTİ 
Duruşmaya gelen sanıklardan O.A.’nin ifadesinden önce söz alan M.K.’nin avukatı duruşmanın kapalı yapılaması ya da yayın yasağı talebinde bulundu. Daha sonra söz alan O.A. ise OSB’nin elektrik şirketinde görev yaptığını belirterek görevi kötüye kullanma iddialarını reddetti. Kayseri OSB avukatı ise “3 ayrı bilirkişi raporunun alındığını belirterek 22 Milyon Dolar ve Dubai’da yapılan harcamalar. Bu kadar yüksek rakamda zarar aşikar. MASAK raporu gerekmektedir. Yayın yasağının da reddini” talep etti. Mahkeme heyeti yayın yasağının reddine karar vererek keşif kararı aldıktan sonra duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.