Kayseri’de 1 hafta önce bir düğünde küçük bir kız çocuğu erkeklerin bulunduğu alkollü masaya çıkartılarak müzik eşliğinde oynatılmıştı. Sosyal medyada paylaşılan video tepkilere neden oldu. İnfiale sebep olan görüntüler nedeniyle Kayseri Valiliği ve emniyeti harekete geçti. Gözlatılar oldu.
Konuyla ilgili küçük kızın ailesinin avukatı Hukukçu Mustafa Temmuz Ceyhan, yazılı olarak açıklama yaptı. Söz konusu olayın, anne, baba ve kız çocuğu gibi roman asıllı bir vatandaşa ait düğün töreninde kaydedildiğini anımsatan Ceylan açıklamasında; “Ülkenin gündemine sosyal medya aracılığıyla yayılan söz konusu video görüntülerinde görünen küçük bir kız çocuğunun düğün töreninde masa üzerinde dans ediyor olması, kamuoyunun ülkemizde yaşanan daha önceki üzücü hadiseler nedeniyle katılaşan hassasiyeti sonucunda yoğun bir tepki ile karşı karşıya kalmıştır. Fakat söz konusu görüntülerdeki somut gerçekliğin halkımızın daha önce yaşamış olduğu üzücü haber ve olaylardan ötürü katılaşan hassasiyetinin gölgesinde kalması ise suçlamaları vasıf ve mahiyeti göz önüne alındığında anne, baba, kız çocuğu, görüntülerde yer alan kişiler ve hatta ülkemizde yaşayan tüm roman vatandaşlarının yanlış anlaşılmasına ve mağduriyetine yol açmış bulunmaktadır. Fakat bu aşamada önemle belirtmek gerekir ki, kamuoyunun defalarca tecrübe etmiş olduğu üzere sosyal medya üzerinden daha evvel başkaca olaylarda olduğu gibi ilk aşamadaki tepkiler daha sonrasında yerini somut gerçekliğin ortaya çıkmasıyla dinginliğe bırakmıştır. Hali hazırda somut olaya dair afaki derecede bilgi kirliliği mevcut olup, sürece dair kesin ve güvenilir bilgi aktarımı tarafımızca kamuoyuna sunulmaktadır. Müvekkillerin kızı masaya kendisi çıkarak dans etmiştir. Söz konusu görüntülerin öncesi ya da sonrası gösterilmeksizin yalnızca 15 saniyelik bir kısmının sosyal medyada yayılması ile başlayan süreç. Subjektif değerlendirmelerle ülkemizde infial yaratmıştır. Kamuoyunun hassasiyeti neticesinde kamu kurum ve kuruşlarımız ivedi bir şekilde küçük bir kız çocuğunun mağdur olabileceği ihtimalini gözeterek gerekli soruşturma işlemlerine başlamışlardır. Müvekkil annenin ifadesi kolluk kuvvetlerince tarafımızın da katılımıyla alınmış olup, olayın somut gerçekliğinin ortaya çıkması neticesinde müvekkil anne serbest bırakılmıştır. Bunun yanında görüntülerde yer alan diğer şahıslarında ifadelerine başvurulduktan sonra serbest bırakılmışlardır. Her ne kadar ilk aşamada söz konusu görüntüler bir erkek topluluğun kişisel eğlencesi olarak sosyal medyaya servis edilmiş olsa da bu görüntüler kadın, çocuk ve erkeklerin birlikte bulunmuş olduğu roman asıllı bir vatandaşın düğününe ait ortamda çekilmiş olduğu alınan beyanlar ve toplanan delillerle anlaşılmıştır” ifadelerini kullandı.
‘YIKICI VE HAKSIZ YORUMLAR YAPILMASINDAN KAÇINILMASI GEREKMEKTEDİR’
Görüntülerin ülke geneline yayılması ve kamuoyunun yoğun tepki gösterdiğine işaret eden Hukukçu Ceylan, “Küçük kız çocuğu, anne, baba ve görüntülerde yer alan kişilerin Roman asıllı vatandaşlar olduğu, ayrıca bu kişilerin hepsinin yakın derecede akraba olduğunun bilinmesi önem arz etmektedir. Herhangi bir etnik kökene mensup olmak ya da belirli örf ve adetler doğrultusunda hareket etmek, hiçbir koşulda bir çocuğun alkollü ortamda bulunmasını meşrulaştıramayacaktır. Ancak somut olayın kamuoyuna yansıtılan şekilde olmadığı, kümülatif olarak değerlendirilmesi gereken hassas bir konu olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. İsnat edilen suçlamaların vasıf ve mahiyeti oldukça ağırdır. Hal böyle iken kamuoyunun daha önceki tecrübeleri gözeterek yanlış bilgilere kapılarak, yıkıcı ve haksız yorumlar yapılmasından kaçınılması gerekmektedir. Açıklanan sebepler gereğince, tarafımızca defaatle izah edilmeye çalışıldığı üzere bahse konu olay, sadece yayılan video görüntülerinden ibaret olmayıp, maddi gerçekliğin kamuoyuna yansıdığı gibi değildir. Söz konusu olayın sadece anlık gelişen bir durum neticesinde yanlış anlamaya hazır bir hal aldığını izah eden başkaca deliller dosya kapsamında mevcuttur. Soruşturmanın gizliliği ve müvekkillerin kişilik haklarının korunması açısından bu bilgilerin mevcut aşamada kamuoyuyla paylaşımı mümkün değildir” diye konuştu.
‘SOMUT OLAYDA GÖRÜNTÜLERDE MASADA YER ALAN HER KİŞİ KIZ ÇOCUĞUNUN YAKIN DERECEDE AİLE ÜYESİ’
Yayılan videonun daha önce ve sonrasına ait kaydedilen görüntüler soruşturma dosyasının ilgili mercilerine sunulduğunu dile getiren Hukukçu Ceyhan, “Söz konusu delillerin çözümlenmesi neticesinde müvekkil anne ve baba hakkında isnat edilen bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlalinin söz konusu olmadığı ve kız çocuğumuzun istismara maruz kalmamış olduğu anlaşılmıştır. Bahsi geçen görüntülerde kız çocuğunun, olağan bir şekilde düğün alanında yine yaşıtlarıyla birlikte roman vatandaşlara özel düğün müzik ve dans stiliyle dans ettiği ve hatta başkaca erkekli kızlı roman çocukların da kendilerinin sandalye üzerine çıkarak kendince dans ettiği görülmektedir. Roman topluluğunun örf ve adet yapısı gereği alışılagelmişin dışında düğün ve dans kültürünün olduğu hususu ülkemizce kabul görmüş olup, roman vatandaşların dans ve müziğe olan yatkınlıkları birçok filme ya da diziye dahi konu olmuştur. Somut olayda görüntülerde masada yer alan her kişi kız çocuğunun yakın derecede aile üyesi olmasından dolayı görüntülerde yer alan tepkiler verilmiştir. Roman asıllı vatandaşlar için aile kavramının uyandırdığı duygular her zaman hassas ve yoğun olmuştur. Bu nedenlerden dolayı iddia edilenin aksine bu kişilere isnat edildiği haliyle en ufak bir istismar söz konusu mümkün olmayacaktır. Bu durum müvekkil olan anne ve babanın soruşturma dosyası kapsamında hiçbir kişiden şikayetçi olmamasıyla da anlaşılmaktadır. Tarih göstermiştir ki Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşamını kendi örf ve adet çerçevesinde devam ettiren hiçbir roman vatandaşı bugüne kadar benzer suçlamalarla karşı karşıya kalmamıştır. Müvekkil, anne ve baba hem şahısları hem de çocukları adına Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız savcı ve hakimlerine inancı ve güveni tamdır. Bu aşamada somut olay ve hukuki sürece ilişkin açıklamalarımız bu kadarıyla sınırlı kalacak olup, adli işlemler tamamlanana kadar vatandaşlarımızın suçlunun ya da suçsuzun ortaya çıkması adına bağımsız Türkiye Cumhuriyeti savcı ve hakimlerine güvenmesi gerektiğini sürecin anca bu şekilde sağlıklı ilerleyebileceğini hatırlatmak isteriz. Tüm bunlarla beraber Masumiyet Karinesi tüm modern hukuk sistemlerinde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti hukuk sisteminde de temel insan haklarından kabul edilmiş ve Anayasamızın 38.maddesinde koruma altına alınmıştır. Süreç boyunca sosyal medya linç kültürünün bir eseri olarak, somut olay objektif değerlendirilmeden müvekkillere, etnik kökenlerine ve aile değerlerine, hakaret, iftira ve karalamalarda bulunulmuştur. Sürecin sağlıklı ilerlemesi ve müvekkillerin kişilik haklarının korunması amacıyla, söz konusu hakaret ve iftiralara karşı her türlü yasal adımların tarafımızca atılacağı kamuoyuna saygı ile duyurulur” ifadelerine yer verdi.