Kayseri genelinde faaliyet gösteren 14’ü Ak Parti’den 1’i MHP’den olduğu iddia edilen 57 muhtar, geçtiğimiz günlerde CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen bir törenle CHP’ye katılmış ve rozetlerini de bizzat CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu takmıştı.

Yaşanan bu gelişmenin ardından Bünyan Yavuz Selim Mahallesi Muhtarı Hanife Çakmak’ın “CHP rozeti takılacağından haberimiz yoktu” söylemleri ortalığı bir anda karıştırdı.

Konu sosyal medya üzerinden gündem olmuş, Ak Partili çevreler ile MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoyda, söz konusu kadın muhtarla birlikte çekilen bir videoyu sosyal medya hesabından paylaşarak üzerine, “Kayseri’de görev yapan değerli muhtarlarımızı istismar eden,siyaset malzemesi yapma hezeyanına kapılan CHP’nin oyunu temelinden bozuldu.Bünyan Yavuz Selim Mahalle Muhtarı Hanife ÇAKMAK Hanımefendi gerçekleri anlattı” şeklinde ifadeler kullanmıştı.

“ARTIK HİÇBİR YER KALE DEĞİL, KAYSERİ'DE AKP İÇİN KALE DEĞİL! BU ARTAN ÖFKENİN, BU KORKU VE BASKI İKLİMİNİN ASIL NEDENİ BU”

Bu gelişmelerin ardından CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamasında “Değerli dostlar, 57 Muhtarımız halkın partisine bilerek, isteyerek ve gönülden katılmışlardır”diyen CHP İl Başkanı Özer, şunları söyledi:

“Ülkenin sürüklendiği karanlığa, açlığa, yoksulluğa, adaletsizliklere dur demek isteyen muhtarlarımız, sadece ellerini değil, gövdelerini taşın adına koyarak, tarihi bir sorumluluk içerisinde hareket etmiş, cesaretle bu yolu seçmiş ve birilerinin saltanatlarını sarsmıştır. Muhtarlarımız cesaretle korku duvarlarını da yıkmışlardır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, toplumun tüm kesimlerine yönelik yaptığı bize katılın çağrısıyla birlikte Kayserimizde de muhtarlarımız bu çağrıya yanıt vermiştir. Muhtarlarımız, kendi hür iradeleri ile partimize gelmiş, hepsi resmen, yani imzalarıyla üye olmuş, partimize katılmışlardır. Yeri gelmişken, biz birileri gibi vatandaşın haberi olmadan, bilgisi dışında, sahtecilikle bilgilere ulaşarak üye de yapmıyoruz! Biz muhtarlarımızla gurur duyuyor, son günlerde hangi çirkin ayak oyunlarının oynandığını ve bu oyunlardan haberdar olduğumuzu belirtiyor ve her zaman bu onurlu mücadelede vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu da bir kez daha ifade ediyorum...” dedi.

“Muhtarımızın beden dili, asıl gerçeği aslında gözler önüne apaçık sermektedir”

Açıklamasının devamında, “Muhtarımızın beden dili, korku ve panik hali ifadeleri, içerisinde olduğu ortamı, baskıyı asıl gerçeği aslında gözler önüne apaçık sermektedir” diyen Özer, şu ifadeleri kullandı:

“Gelinen süreçte bir kadın muhtarımızla ilgili saray iktidarı ve destekçileri tarafından hazırlanan videonun çekim ortamı, Muhtarımızın beden dili, korku ve panik hali ifadeleri, içerisinde olduğu ortamı, baskıyı asıl gerçeği aslında gözler önüne apaçık sermektedir. Zaten mevcut zihniyetle aramızdaki fark burada da ortaya çıkıyor. Biz vatandaşa gideriz, kucaklaşırız, dert dinleriz, onlar vatandaşı sırça köşklerine çağırır, havasını atar, caka satar, şov yapar. Değerli dostlar, ne yazık ki, her alanda ceberut bir iktidar yapısı ile karşı karşıyayız. Baskı, zulüm her yanı sarmış.Muhtarlarımız, daha Ankara'dan dönmeden bile telefonlarla baskı ve taciz yağmuruna maruz kalmışlardır. İsim listesi arayanlar, fotoğraflardan seçmeye çalışanlar, yakınlarına ulaşıp, öfkelenenler, bağıranlar, çağıranlar, açık arayanlar, günlerdir muhtarları göz hapsine alanlar!Kısacası biz AKP ve rant düzeninin, rahatları bozulmasın diye çırpınan destekçilerini çok iyi tanıyoruz. Biz bu korku iklimi oluşturmaya çalışanları, tanıyoruz. Bu korku, baskı, zulüm zihniyetinin yaptıkları herkesçe biliniyorken, kimse kadın muhtarımıza kızmasın, hedefe koymasın. Biz gerçekleri çok iyi biliyoruz. Çünkü sevgi ve hoşgörü ortamında o Muhtarımızın gerçek ve samimi fikirlerine şahit olduk. Bu mevcut yapıyla ilgili endişelerini, geleceğe yönelik böyle devam etmesi halinde umutsuzluk halini yakından takip ettik. Değişime, huzura olan özlemini, "Bu düzen böyle gitmez, gitmemeli" isyanını gördük. Sonuçta o Muhtarımız bir anne ve zor şartlarda tek başına hayat mücadelesi veren, geçimini sağlamaya çalışan bir kadın. Burada asıl tepki gösterilmesi gerekenler, "Mal bulmuş mağribi gibi" sevinen, insanları aşıyla, ekmeğiyle, geleceğiyle korkutanlardır. Biz bu yapıyı haksızlık karşısında susmayan kendi mensuplarını da yeri geldiğinde gözü dönmüşçesine nasıl linç ettiklerini gördük.

Değerli dostlar, halk gerçekleri biliyor! Sahneledikleri, birilerine hoş görünmek için, yeni koltuklar kapabilmek için ortaya koydukları oyunlar, bu yöndeki gayretler nafile!

Ne yapsalar bir şey değişmiyor, bu iktidar yapısı eriyor, tükeniyor.

Anketlerde de bu görülüyor, o yüzden bu beceriksiz iktidar seçimden kaçıyor!

Yoklamalı, taşımalı, korkutmalı, devlet imkânlı mitinglerde kar etmiyor.

Bu erimeyle birlikte sinirli haller, öfkeli yüzler de haliyle beliriyor.

Asıl mesele milletin sesi Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Artık hiçbir yer kale değil, Kayseri'de AKP için kale değil" sözündeki gerçektir.

Birilerinin ütüsünü bozan, koltuk için her şeyi mubah sayan zihniyeti asıl gerim gerim geren budur.

Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi, Anadolu’nun kalbi, vicdanı Kayseri'de de adaletsizliklere, yokluğa, yoksulluğa karşı bir uyanış, bir haykırış var. Ne yaparlarsa yapsınlar, güzel şehrimizde yükselen İzmir Marşı'ndaki gibi Kayserimizde de, ülkemizde de çiçekler açacak, bu kara bulutlar dağılacak. Ülkemizde halkın iktidarı ile huzur olacak, sevgi, hoşgörü kazanacak. Halkımızla birlikte bunu başaracağız.

CHP ile ne ezen ne ezilen insanca Hakça bir düzen ya gelecek ya gelecek.

Bu güzel ülkeyi bir Kemal kurdu, şimdi de bir Kemal liderliğinde güzel ülkemiz, vatandaşlarımız bu baskı, korku, zulüm ikliminden kurtulacak... Emekliler, esnaflar, işçiler, öğrenciler, çiftçiler ve muhtarlar, kısacası herkes rahat bir nefes alacak. Umutsuzluk yok. Geliyor gelmekte olan.

Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.”