TEMENNİMİZ PAKİSTAN’IN İSTİKRARLI BİR YAPIYA KAVUŞMASIDIR
Yakın bir geçmişte Pakistan'da yaşanan ve hükûmet değişikliği sonucunu doğuran olayların etkisinin hâlen devam etmekte olduğuna değinen Özdemir; “Bu olaylar, bazı Batılı ülkelerin Pakistan'ın iç işlerine müdahale etmeye çalıştığı tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. Temennimiz, Pakistan'la beraber bütün Asya coğrafyasının en kısa sürede istikrarlı bir yapıya kavuşmasıdır.” dedi.
PAKİSTAN’LA KÖKLÜ DOSTLUK BAĞLARINA SAHİBİZ
Pakistan’ın, köklü dostluk bağlarına sahip olunan ve ilişkilerin tarihten bugüne kadar olumlu yönde seyrettiği yüksek öneme haiz, güvenilir ve stratejik bir ortak olduğunu ifade eden MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir; “İlişkilerimiz, tarihî güvenimize, karşılıklı iş birliğimize ve uzun süredir devam eden ekonomik bağlarımıza dayanmaktadır. Tarihte bugüne kadar en sıkıntılı ve dayanışmaya en çok ihtiyaç duyulan dönemlerde gerek ülkemiz Pakistan'a desteğini esirgememiş gerekse de Pakistan, imkânları kabiliyetinde Türkiye'nin yanında yer almıştır; bunun en güzel örnekleri Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve 1999 depreminde Pakistan'ın göstermiş olduğu vefalı davranışa mukabil Türkiye'nin de Pakistan'da yaşanan doğal afetlerde her defasında takınmış olduğu tavır ve Pakistan'a sunduğu maddi ve manevi destekleridir.” dedi.
SURİYE’DEKİ TERÖR ÖRGÜTLERİ MİLLİ GÜVENLİĞİMİZE TEHDİT OLUŞTURMAKTADIR
MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir; Suriye'deki terör örgütlerinin gerçekleştirdikleri eylemlerle millî güvenliğe doğrudan ve en yüksek seviyede tehdit oluşturmuş olduklarını ifade ederek, “Sayın Genel Başkanımız yaklaşan tehdidi çok önceden görmüş ve Suriye iç savaşının başlarında, 2012 yılının başlarında yaptığı bir açıklamada "Batı ucu Afrin'i, doğu ucu da Kandil'i içerisine alacak şekilde hilal biçimindeki güvenlik kuşağı oluşturulmalıdır." önerisini getirmiştir.” dedi.
SURİYE KRİZİNİN DE ARTIK NİHAYETE ERDİRİLME VAKTİ GELMİŞTİR
Dünyadaki hiçbir sıcak çatışma yahut hiçbir iç siyasi savaşın herhangi bir siyasi çözüm olmaksızın neticeye vardırılamadığını ifade eden Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; “Suriye krizinin de artık nihayete erdirilme vakti gelmiştir. Bizim ülke olarak Suriye krizinin çözümünde başından beri 3 temel hassasiyetimiz mevcuttu. Bunlardan ilki, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasıydı; ikincisi, Suriye'nin demografik yapısının muhafaza edilmesiydi; üçüncüsü ise, başta PKK-PYD terör örgütü olmak üzere terör örgütlerinin tamamının meşruiyet bulma çabalarına engel olunmasıydı. Dolayısıyla, nihai aşamada ortak görüşe sahip çevrelerin krizin sonlandırılmasına yönelik çabaları gayet müspettir.” açıklamasında bulundu.
SURİYE’NİN GELECEĞİNE BÖLGENİN SAHİPLERİ KARAR VERİR
Suriye muhalefeti ile rejim güçlerinin kendi topraklarında huzurla yaşayabilecekleri ve her iki tarafın da hassasiyetlerinin birbirleri nazarında karşılanabildiği bir çözüm yolunun aranmasının bölgemizin barış ve istikrarı açısından önemli olduğuna dikkat çeken MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir; “Bu kapsamda, geride bıraktığımız günlerde Millî Savunma Bakanımız ile Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanımızın Moskova'ya giderek Suriye rejiminden muhataplarıyla görüşmelerinin olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyoruz. Temennimiz, Suriye'de yaşanan krizin siyasi olarak barışla sonuçlanması, terör örgütlerinin bu ülkede barınamaması ve Suriye'nin geleceğine okyanus ötesinden gelerek buralarda ahkâm kesenlerce değil, bölgenin asli sahiplerince karar verilmesidir.” açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE’NİN KOMŞULARIYLA YAPICI İLİŞKİLERİ BEKAMIZ AÇISINDAN DEĞERLİDİR
Sayın Cumhurbaşkanımızın Suriye Arap Cumhuriyeti Başkanı Beşar Esad'la görüşmesinin yolunun da açılmış olduğuna dikkat çeken MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir; “Bu yolla hem Türkiye hem Suriye hem de tüm insanlık için ana tehdit olan terör örgütlerine karşı ortak bir irade oluşturulmalıdır.” açıklamasını yaptı. Bu görüşmelerin başlatılmaması ve sorunları halledecek kudret ve iradenin ortaya koyulmaması halinde bozguncuların yol alacağını belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir; “Ülkemizin, komşularıyla yapıcı, müspet, geliştirici ve samimi diyaloglar kurması aynı zamanda millî hedeflerimizle de uyumludur, bekamız açısından değerlidir.” ifadelerini kullandı.