MAZLUMDER Kayseri Şubesi tarafından 30 Haziran ve 1 Temmuz günü Kayseri’de yaşanan olaylara yönelik yapılan açıklamada; göçmen vatandaşların hak mahrumiyetine uğradıkları ve devlet organlarınca bir çözüm üretilmediği iddiasıyla yetkililere çağrıda bulunuldu. MAZLUMDER Kayseri Şube Başkan Yardımcısı Abdullah Kaya açıklamasında; “30 Haziran 1 Temmuz 2024 günleri ve onu takip eden hafta içinde Kayseri'nin Melikgazi ilçesinin Danişment Gazi Mahallesi'nde başlayan devamında Osmanlı ve Selçuklu mahalleleri ile Küçük Mustafa mahallelerine sıçrayan sonrasında Kocasinan İlçesinin Argıncık semti ile Yeşil Mahalle, Fevzi Çakmak ve Kılıçarslan mahalleleri ile Sahabiye de devam eden Suriyeli Muhacirlere yönelik taşlı sopalı, yakmalı, hukuksuz, adaletsiz ve devletin güvenlik güçlerini de hedef alan iş yerlerini yakma, yağmalama, arabaları yakma, parçalama şeklinde ülkemizde yıllar önce yaşanan Gezi olaylarını hatırlatan saldırılarda çok sayıda Muhacirin iş yerleri, arabaları zarar gördü, kendileri korkudan günlerce sokağa çıkamadıkları için hak mahrumiyetine uğradılar.Olayların üzerinden bir buçuk aydan fazla zaman geçmesine rağmen devletimizin koruması altında bulunan bu insanların ne yazık ki mahrumiyetlerine devlet organlarınca bir çözüm üretilemedi” ifadelerini kullandı.
TALEPLER SIRALANDI
Kaya, talepleri ise şu şekilde sıraladı: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın istenmeyen olayların yaşandığı günlerde söylediği mazlumların yanında ve yardımında olacağı sözünün ilgili devlet kurumlarınca havada bırakılmaması ve yaşanan mağduriyetlerin zaman geçirmeden acilen karşılanması adına arabaları saldırılarda yakılan ve darp edilen insanların arabalarının tamiratının yaptırılması, iş yerleri yakılan ve yağma edilen insanların zararlarının acilen karşılanması, arabaları Valilik emriyle otoparklara çekilen insanlardan çekici ve otopark ücreti asla alınmaması, arabasını belediye otoparkına koymak isteyen Suriyeli Muhacirlere asla engel çıkarılmaması, 30 Haziran ve devamı günlerde yaşanan olaylardan sonra Göç İdaresince Suriyeli Muhacirler hakkında başlatılan soruşturmaların şeffaf ve kamuoyunu tatmin edici bir usulle yapılması ve kamuoyunun konuyla ilgili bilgilendirilmesi, gerek Göç İdaresi İl Müdürlüğü gerekse Geri Gönderme Merkezinin kamuoyuna yansıyan ulusalcı, etnik, ayrımcı, hukuk dışı uygulama iddialarına karşı bağımsız ve güvenilir denetçilerce sık sık denetlenmesi ve bu yolla kurumun şaibe altında kalmaktan kurtarılması için İçişleri Bakanlığını ve Kayseri Valiliğini harekete geçmeye davet ediyor, denetleme sonucunun kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz.”
