Gündemdeki ekonomik gelişmeleri değerlendiren KTO Başkanı Ömer Gülsoy, “Hiçbir olumsuz tablo, bizleri karamsarlığa ya da tedbirsizliğe sevk etmemeli. İş insanına karamsarlık yakışmaz. Karamsar olan ne üretebilir ne de ticaret yapabilir.” dedi. ERÜ Rektörü Prof. Dr. Altun’da iş dünyasını Orta Anadolu Kariyer Fuarı’na katılmaya davet etti.
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Kasım ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan başkanlığında M. RifatHisarcıklıoğlu konferans salonunda gerçekleştirildi. Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun’un konuk olarak katıldığı Toplantıya; Başkan Ömer Gülsoy, Yönetim Kurulu üyeleri, Meslek Komitesi ve Meclis Üyeleri, Meclis Başkanlık Divan üyeleri ve Basın mensupları katıldı.
Saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından görüşülen gündem maddeleri kabul edildi. Toplantıda, ay içerisinde yapılan faaliyetlere de yer verildi.
“TARİH BUNUN HESABINI SORACAKTIR”
Yönetim kurulunun aylık faaliyetleri ve gündeme ilişkin bilgiler vermek üzere kürsüye gelen Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Filistin’in Gazze şehrinde yaşanan insanlık dramını üzülerek takip ettiklerini belirterek, “Bu bir savaş değil! Bu bir katliam, bu bir soykırım! bu bir vahşet! Gazze’de eli kanlı bebek katili Netanyahu tarafından; 6 binden fazla çocuk, 4 bin kadın olmak üzere yaklaşık 15 bine yakın kişi şehit edildi. Bu şehitlerin kanı bunların peşinde olacak. Tarih bunun hesabını soracaktır. Ama Artık Yeter! Akan kanın, katliamın, soykırımın son bulmasını ve kalıcı ateşkesin sağlanmasını temenni ediyoruz” dedi.
“SAVAŞLAR İÇ PİYASAYI OLUMSUZ ETKİLİYOR, ENFLASYONU KÖRÜKLÜYOR”
Savaşların ekonomiye etkisine vurgu yapan Gülsoy, “ İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların yanı sıra ikinci yılına giden Rusya – Ukrayna Savaşı da dünyada gerginlik yaratmaya devam ediyor. Makro ekonomik dengeleri etkileyen bu iki önemli faktör, Türkiye’de de iç piyasa üzerinde de etkili oluyor. Rusya Ukrayna ve İsrail Filistin savaşlarının coğrafi konumu düşünüldüğünde, petrol ve doğalgaz rezervlerinin ortasında yaşanan çatışmaların meydana getirdiği olumsuz ortam; petrol ve doğalgaz fiyatlarının artmasına yol açıyor. Dolayısıyla enerji maliyetleri de artıyor. Enerjinin yanı sıra kullandığımız ithal girdilerin maliyetlerinde de önemli yükseliş yaşanıyor. Bunların yalnızca üretim için değil; günlük yaşamda vatandaşın kullandığı, satın aldığı her şey üzerinde de aleyhte bir etkisi var. Konut giderleri de ulaşım giderleri de vatandaşın markette doldurduğu filenin maliyeti de hep artıyor. Dolayısıyla bu da enflasyonu körüklüyor.” İfadelerini kullandı.
“EKONOMİK HEDEFİN LOKOMOTİFİ ÜRETİM VE İHRACATTIR”
Ekonomik hedefin lokomotifi üretim ve ihracat olduğunu ifade eden Gülsoy, “Son aylarda ihracat pazarlarımızda devam eden durgunluk, ihracat artış potansiyelimizi sınırlandırırken, iç piyasadaki talepte zayıflamaya başladı. Bu durum finansmandaki sıkılaşma ile birleşince sanayi üretiminde ve ihracatta daralma yaşıyoruz. Nitekim endeksler 3 aydır geriliyor. Yeni siparişler 1 yıldır ilk kez tüm sektörlerde yavaşlama sergiledi. Ekonomimizde kronik bir durum var. Üretim arttığında dış açıklarımız da artıyor, üretim azaldığında dış açıklarımız azalıyor. Kısır bir döngü yaşıyoruz ve bu durumdan kurtulmamız gerekiyor. Bunun için yerli payı ve katma değeri daha yüksek olan üretimi artırmamız son derece önemli. Özellikle hammadde üretimde ithal ikameli bir politikanın tercih edilmesi gerekiyor. İhracatımızın çok önemli bir kısmı imalattan oluşuyor. Buna karşın ihracat gelirlerimizle katma değeri düşük sektörlerdeki ithalatımızı karşılamakta bile zorluk çekiyoruz. Bunun için verimliliği ve teknolojik düzeyi artırmaya ihtiyacımız var. Yapılması gerekenler ise ekonomik faaliyette teknoloji kullanımına AR-GE ile inovasyona önem vermek, yeşil dönüşümü ve dijital dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor. İkiz dönüşümün bütün üyelerimizde kurum kimliği haline gelmesi çok önemli. Bunların yanında markalaşma ile çalışmamalarımızı yoğunlaştırmamız büyük önem taşıyor.” diye konuştu.
“ENFLASYON MUHASEBESİNE GEÇİLMESİ ARTIK BÜYÜK BİR İHTİYAÇ”
Kayseri Ticaret Odası üyelerinden gelen istek ve taleplere de değinen Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enflasyon nedeniyle oluşan fiktif karların işletmelerin vergi yükünü artırması ve sermayesini eritmesi nedeniyle enflasyon muhasebesine geçilmesi artık büyük bir ihtiyaç haline gelmiştir. Şu anda işletmelerin bilançoları gerçek değerleri yansıtmıyor. Öz sermayesi ve makine teçhizatı güçlü olan firmalar, sermayeleri eridiği halde yüksek enflasyon nedeniyle kar etmiş gibi görünüyor. İşletmelerin ortaya çıkan gerçek dışı kârlar üzerinden vergilendirilmesi öz sermayesinin erimesine, mali yapının bozulmasına ve kaynak kullanımda verimsizliğe yol açıyor. Bu sebeple İş dünyası olarak bu haklı taleplerimizin dikkate alınacağına da inanıyoruz.- Katma Değer Vergisinde uygulanan farklı oranların tek oranlı KDV uygulanması, Vergi ödemeyi teşvik amacıyla düzenli vergi ödeyen mükelleflerin ödüllendirilmesi, Ticari kredi kartlarının limitleri ve taksitlendirme süreçlerinin ihtiyaç dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi, İşletmelerin sermaye sıkıntısı nedeniyle finansman ihtiyacının devam etmesi, şirketlerin birleşmesinin özendirilerek güçlenmesinin sağlanması yer alıyor.”
“İŞ DÜNYASINA KARAMSARLIK YAKIŞMAZ”
Hiçbir olumsuz tablonun iş dünyasını karamsarlığa ya da tedbirsizliğe sevk etmemesi gerektiğini belirten Gülsoy, “ İş insanına karamsarlık yakışmaz. Karamsar olan ne üretebilir ne de ticaret yapabilir. Bizler Türk İş dünyası olarak bu güne kadar birçok zorluğu birlikte aştık. Çünkü bu tecrübeye ve dinamizme sahibiz. Yeter ki kendimize güvenelim. Yeter ki birbirimizi ötekileştirmeyelim. Fitne-fesada yer vermeyelim. Kamu, özel sektör el ele vererek bu zorlu günleri de atlatırız.” dedi.
Konuşmasının sonunda oda faaliyetlerine de yer veren Gülsoy, “Kasım ayında Kurulan Firma Sayısı 196 Kapanan firma sayısı ise 354 olmuştur. 1043 Tescil, 428 Belge, 337 Müzekkere işlemi yapılmıştır.” dedi.
ERÜ REKTÖRÜ ALTUN : BAŞARIMIZIN ÜZERİNE KOYARAK İLERLEMEK İSTİYORUZ
Kasım Ayı Meclis toplantısı konuğu olan Rektör Prof. Dr. Fatih Altun ise Erciyes Üniversitesi’nin devlet üniversiteleri arasında 8’nci sıraya çıkmasına değinerek, “Biz bunun üzerine koyarak ilerlemek istiyoruz, üniversite sınav sisteminde ben şunu çok takdir ediyorum bizim dönemimizde biz önce tercih yapar, sonra sınava girer ona göre yerleşirdik. Günümüzde ise önce sınava giriliyor ve alınan puana göre tercih yapılıyor, bence bu çok kıymetli. Burada Sanayi odasından Ticaret Odası'ndan gelen kişilerin öğrencilerle buluşması öğrencilerimize çok büyük fayda sağlıyor. Bu sürecin devamında öğrenciler çok memnun kalıyor ve güzel bir ortam oluşuyor. “ dedi.
“ORAKAF’23 ÖNEMLİ BİR SİNERJİ OLUŞMASINA FAYDA SAĞLAYACAK”
Erciyes Üniversitesi ev sahipliğinde 19 Üniversitenin paydaşlığında 25-26 Aralık tarihlerinde Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Orta Anadolu Kariyer Fuarı (ORAKAF’23) yapacaklarını belirten Prof. Dr. Altun, “Bölgenin en büyük kariyer fuarını oluşturmak istiyoruz. Burada 20 üniversite olarak toplanıyoruz mekanı ve günü Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları kararlaştırıyor. İki gün sürecek olan bu toplantı önemli bir sinerji oluşmasına da fayda sağlayacaktır. Bunlar bir fırsat olarak karşınıza çıkabilmekte. Ben her zaman söylüyorum ki ben Rektör olarak bir başarı varsa bunu tek başıma yapmıyorum, ekibimle birlikte, akademik kadromla birlikte ve idari personelimizle birlikte gerçekleştiriyoruz. Böyle bir fuarda başarılı olunacaksa başta Sayın Valimiz, Büyükşehir ve İlçe Belediyelerimiz olmak üzere, Ticaret ve Sanayi Odalarımızla hep birlikte başaracağız. Bundan dolayı da bu noktada desteklerinize ihtiyacımız olacak ve sizlerle birlikte olmak bizi çok güçlü kılacaktır. “ diye konuştu.
Konuşmaların sonunda KTO Başkanı Gülsoy tarafından Prof. Dr. Altun’aplaket takdim edildi.