Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nin 3+1 ve 2+1 toplam 521 konuttan oluşan TOKİ kurası önceki gün çekildi.

TOKİ kanalıyla Noter huzurunda yapılan çekilişte, 3+1 konut talebiyle bankaya yatırıp 2+1 kurasına sokulan yüzlerce kişi ile kendisi 100 metre kare ev hayali kurarken 80 metre kare daire çıkan bir o kadar daha kişi mağdur edildi.

Bize yatay mimari meselesi yüzünden 3+1 ile 2+1 kuralarının karışık çekileceği söylendi.

Ama öyle olmadı!

Çekilişi yöneten beyaz gömlekli arkadaş, 3+1 konut kurası bittikten sonra, arkadan bir torba daha çıkardı!

Madem yatay mimari sıkıntısı vardı, insanları böyle mağdur etmektense 521 adetten oluşan tüm konutları tek torbada çekseydiniz!

2+1'e geçildiği zaman yeni bir torba açmakta nedir?

Sonradan ilave edilen 2’nci torbayı neye göre ayarladınız?

Siz hele bir onu anlatın…

İnsanlardan taahhüt aldınız öyle mi?

Katakulliye getirip, kura çekeceğiz diye bizden apar topar aldığınız o taahhütnamenin içeriğini ben dahil, eminim kimse okumamıştır!

Kaldı ki; o “Taahhütname” yasal anlamda TOKİ’yi bağlamaz ki; biz TOKİ kayıtlarına 3+1 konut talebiyle girmişiz…

TOKİ burada yasal olarak 3+1 konutları ayrı, 2+1 konutları da ayrı çekmek zorundadır!

Siz insanları keriz mi sanıyorsunuz?

Hayırdır arkadaş tombala mı oynuyoruz?

İnsanların kaderiyle oynamak bu kadar ucuz mu?

☆☆☆

Gelelim Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ’ın ailesi ve yakın akrabalarının “Aşiret Boyu Ballı TOKİ Skandalı” meselesine…

TOKİ Genel Merkezi’nde Canlı yayında kura çekilirken, Kayseri de 521 kişi de bu yayına kilitlendi.

Kuraya katılan herkes heyecanla kendisine hangi konutun isabet ettiğini meraklı gözlerle pür dikkat takip ederken, skandal tam da o esnada patlak verdi.

1 tane değil, 2 tane değil, 5 tane değil, 10 tane değil, 15 tane değil, 20 tane değil, Kösedağ soy ismini taşıyan Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ’ın yakınları olduğu iddia edilen, tam tamına 22 kişinin TOKİ’den daire aldıkları ortaya çıktı.

Ben dahil, çekilişi birlikte izlediğim arkadaşlarım hepimiz şaşırıp kaldık…

Başkan Metin Kösedağ ile ekmek yedik su içtik ama böyle bir tablo ortaya çıkınca inanın ne yapacağını şaşırıyor insan!

Ama biz gazeteciyiz ve Anayasa’nın bize tanıdığı haklar çerçevesinde kamu görevini ifa ediyoruz!

Yani ayrım yapmadan herkesin yanlışına yanlış, doğrusuna doğru demek durumundayız!

Yanlış, belediyecilerin “Ballı Villa Parseli” skandalında yapılırken hep bir ağızdan konuşacak, yanlış gazetecilerden gelip “Aşiret Boyu Ballı TOKİ Skandalı” olunca susacağız öyle mi?

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in de buyurduğu gibi, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!”

Sırf bu şiarla, dün akşam saatlerinde, şahsi Facebook hesabımdan TOKİ’den daire alan Kösedağ ailesine mensup 22 kişilik bir liste yayınladım!

Listenin en altına da; “BU TABLONUN MİMARI, KAYSERİ GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI METİN KÖSEDAĞ VE YÖNETİMİNİ İSTİFAYA DAVET EDİYORUM. ALİ TÜRKASLAN” şeklinde bir not düştüm!

Konuyu haber yapmadım, tek satır köşe yazısı da kaleme almadım!

Cemiyet Başkanı Metin Kösedağ dahil, o listedeki kimseye de ağır ifadeler kullanıp ahlak dersi vermedim!

Biliyorum ki; konuyu ben haber yapsam, bu skandal ulusal basınla birlikte tüm yurda yayılacak ve Kayseri de gazetecilik mesleğini onuruyla, şerefiyle yapma gayreti içerisinde olan herkesin yüzü kızaracak…

Ulusal camiadaki arkadaşlarımız ve konuya vakıf olan herkes, onlar öyle yaptı siz ne yaptınız diye bizi sorgulayacak!

Sonuçta herkesin başını sokacak bir eve ihtiyacı var, Kösadağ ailesinin 22 ferdi de fırsatını bulmuş TOKİ’ye yazılmış!

Belki talep çok gelince Başkan Metin Kösedağ akrabalarını kıramamıştır, durum böyle de gelişmiş olabilir!

Bana göre, bu skandalın sorumlusu tek başına Başkan Metin Kösedağ da değildir, onunla birlikte hem kooperatifte hem dernekte görevi olup bu skandalın patlak vermesine vesile olan tüm yöneticiler de en az Başkan Metin Kösedağ kadar suçludur.

☆☆☆

Yukarıda ve ikili arkadaş oturmalarımızda, Cemiyet ve ayrıca Kooperatif yönetimi en az Başkan Metin Kösedağ kadar suçludur dedim ya; herhalde birilerine vakıf oldu, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Derneği Yönetimi ve S.S Kayseri Gazeteciler Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu bugün tüm basın kuruluşlarına bir açıklama yolladı.

Ben şahsen, böyle bir skandaldaki açıklamanın Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ’dan gelmesini beklerdim.

22 yakın akrabasını Kayseri Gazeteciler Cemiyeti sırtından ev sahibi yapan Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ ortada yok, ama açıklama var iyi mi?

Siz bu taktiği kimden aldınız?

Bakın sevgili arkadaşlarım; böylesine büyük bir skandalın yenilecek yutulacak tarafı kesinlikle yoktur!

Kayseri kamuoyunun ve incittiğiniz tüm Kayseri basın camiasının rahatlaması için Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ acilen istifa etmelidir!

Aksi taktirde, hala yanlışı yanlış ile savunmaya kalkarsanız hepiniz Ağır Cezalık olursunuz!

Benden söylemesi…

Söz konusu basın açıklamasında ayrıca, kooperatife yazılacak adam bulunamadığı için 22 kişilik Kösedağ ailesinin kaydedildiğini söylemişsiniz!

Burası da külliyen yalandır!

Sırf benim bildiğim yüzlerce insan, yer yok bahanesiyle Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nden geri çevrildi.

İsterseniz Kösedağ ailesinin 22 konutunun devredileceği yönünde yeniden bir duyuru yapın, bakın o zaman kapınıza kaç bin evsiz gariban insan yığılacak!

İnsan atar da, attığında biraz taban olur arkadaş!

Ayıp, ayıpla örtülmez, biraz dik durun…

Allah herkese akıl, fikir vermiş, herkes aptal bir siz akıllısınız öyle mi?

☆☆☆

Aynı yazılı açıklamada, Ali Türkaslan olarak benimle birlikte birinci derecede yakınım olan 3 kişinin de S:S Gazeteciler Konut Yapı Kooperatifi’ne üye oldukları bilgisine yer verilip, bu üyeliklerin bir bölümünün para karşılığında devredildiği söylenmiş!

Doğrudur, gecekonduda oturan annem Zekiye Türkaslan ile birlikte yaşadıkları Hakan ve Erkan isimli 2 öz kardeşim ev sahibi olmak hayaliyle S.S Gazeteciler Konut Yapı Kooperatifi’ne üye oldular!

Ama çok sonradan bizzat Başkan Metin Kösedağ’ın ağzından inşaat maliyetleri yükseldiği için 40-50 bin TL gibi rakamlarla telaffuz edilen “Anahtar Teslim Bedeli” ve “Kura Katılım Bedeli”ni ödeyecek paraları olmadığı için devretmek zorunda kaldılar!

Para karşılığı devretmişler öyle mi?

Hayırdır ne yapacaklardı?

Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’ne ve yönlendirdiği bankalara dişinden tırnağından artırıp onca para yatırmışlar hibe mi edeceklerdi?

Annem ve 2 kardeşim haklarını hibe etseler, 22 olan TOKİ’li Kösedağ sayısı 24’e çıkardı herhâlde!

Kaldı ki para karşılığı üyelik devretmek suç mu?

Eğer üyelik devretmek suç ise, devir makamında olan siz yöneticiler ve Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ neden bu suça ortak oldu?

Söz konusu devir aşamasında da kayıtsız küreksiz yapılan ve yaşanan çok şey var ama, şimdilik konuyu bu kadarıyla sınırlı tutuyorum!

Son 1 ay içerisinde kooperatifte kaç kişi devir yaptı, yüreğiniz yetiyorsa çıkıp bu rakamı ve isimleri bizimle paylaşın!

Eyy yönetici kardeşlerim; siz benimle, annemle ve kardeşlerimle uğraşacağınıza Aşiret Boyu 22 yakınını TOKİ’den ev sahibi yapan Başkanınız Metin Kösedağ’ı sorgulayın!

Ali Türkaslan olarak benim adıma ve soy adıma çıkan A4 Blok 2. Bodrum Kat 2+1 Daire var, peşinatını yatırabilip taksitlerimi ödeyip ödeyemeyeceğimi de, şu piyasa şartlarında inanın bilmiyorum.

☆☆☆

Aynı Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Derneği Yönetimi ve S.S Kayseri Gazeteciler Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu, açıklamasında benim adımı da açıklamaya yazıp bana ahlak dersi vermeye kalkmış…

Yersen!

Bu arkadaşlar, bana ahlak dersi verirken de kutsal bildiğim “GAZETECİLİK” mesleğimi hiçe sayarak adımın sonuna da, “ŞAHIS” ibaresini koymuşlar!

Ben bu açıklamanın yönetimdeki arkadaşların bilgisi dahilinde kaleme alındığını düşünmüyorum.

Kesin, beni sevmeyen ve Kösedağ ailesinden bireysel olarak doğrudan nemalanan 3-5 kişi oturup, paçayı kurtarmak adına böyle bir ucube açıklamayı kaleme almışlardır!

Zaten gönderdikleri açıklamada, tek bir insanın veya yöneticinin de adı yok!

Bu da ilginç değil mi?

Madem tüm yönetim Metin Kösedağ’ın ayıbına sahip çıkıyor, altına imzanızı atınsanız ya kardeşim neyden kimden korkuyorsunuz?

O ucube açıklamaya imzalarınızı atında hep birlikte, bende, Kayseri halkı da görsün!

O ucube açıklamaya imza koyacak arkadaş veya arkadaşlar bu memleket adına ne yapmış, insanlar sorgulamayacak mı zannediyorsunuz?

Bu güne kadar hangi gazetecilik faaliyetini yürütmüşler?

Meslek hayatları boyunca hangi önemli ve dişe dokunur habere imza atmışlar hep birlikte görelim?

Benim her yıl Çalışan Gazeteciler Günü olan 10 Ocak’lar da beğenerek paylaştığım bir sözüm var, bu yazımı da onunla sonlandırmak istiyorum;

“Gazetecilik; suya sabuna dokunmadan, "Gelen Ağam-Giden Paşam" düsturuyla yapılabilecek bir meslek değildir! Demokratik ülkelerde gazetecilik; hırsıza,arsıza, vurguncuya, hortumcuya, borsacıya, soyguncuya, yetim hakkı yiyene, devlet malına göz dikene dur deme mesleğidir! Gazetecinin yazdığı her haber, ortaya koyduğu her iddia demokratik toplumlarda kamu hukukunu korumak adına ihbar niteliğindedir... Gazeteci bu gücü de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan alır! işini hakkıyla yapan tüm meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyor, meslek hayatları boyunca başarılar diliyorum. ALİ TÜRKASLAN.