Sarıoğlan ilçesi Palas Mahallesi'nde 3 Haziran 2014’te Cemal Uzun, evinde pompalı tüfekle vurularak öldürüldü. Olay tarihinden 2 hafta önce nişanlanan kızı Adeviye H. (15) ise kolundan ve karnından bıçaklandı. Tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Adeviye H., ifadesinde kar maskeli kişilerin altınlarını çalmaya kalkıştığını, bu sırada kolundan ve karnından bıçaklandığını, odasından çıkan babasının da çıkan arbedede vurularak öldürüldüğünü söyledi. O dönem olayla ilgili yürütülen soruşturmada şüphelilere ulaşılamadı.

'OLAYLA HİÇBİR ALAKAM YOK'

İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 2021 yılında dosyayı yeniden açtı. Ekipler, Kayseri genelinde bine yakın kişiyle yüz yüze görüştü. Ekipler, aile bireyleri üzerinde yoğunlaştı. Olay sırasında bıçaklanan, sonraki dönemde ise evlenen Adeviye H. ifadesinde, "Babam, nişanlımla uygunsuz konuşmalarımı duydu. Ardından kavga etmeye başladık, nişanda takılan altınları istedi, sonra da nişanı atacağını söyledi. Tekme attım. O da beni bıçakladı. Sonra amcam sesi duyunca geldi. Holde babamla konuşup bir odaya kilitledi. Ardından da amcamın elinde bir tüfek gördüm" dedi. Ekipler, Cemal Uzun’un eşi Fadime Uzun, kardeşi Nuri Uzun ile onun eşi Nejla Uzun'u gözaltına aldı. Suçlamaları reddeden şüphelilerden Nuri Uzun, tutuklandı, diğerleri ise serbest bırakıldı. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma tamamlanarak Nuri Uzun hakkında, 'kardeşi kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kayseri 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen 21 Ocak'ta görülen davanın karar duruşmasında sanık Nuri Uzun 'kardeşi kasten öldürmek' suçundan önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, ardından da 'iyi hal' indirimi uygulanarak cezası müebbet hapse düşürüldü.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI ONADI

Sanık Nuri Uzun’un avukatı karara itiraz edip, dosyayı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşıdı. Dosyanın geldiği 1'inci Ceza Dairesi, yapılan itirazı karara bağladı. Ceza Dairesi, sanık hakkında verilen cezaya yapılan itiraz taleplerinin yerinde görülmediğine vurgu yaparak dosyayı esastan red etti. Ceza Dairesi, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların istinaf denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığın anlaşıldığı kaydedildi. Oy birliği alınan kararın Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verildiği belirtildi. (DHA)