GÜNDEM

Hekim-Sen 3 gün iş bırakma kararı aldı

Hekim-Sen 6-7-8- Ocak 2025 tarihlerinde Türkiye genelinde iş bırakma kararı alındığını duyurdu. Yapılan açıklamada, “Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler ve Bakanlığın sosyal medya paylaşımlarından anladığımıza göre; Aile Hekimliği Uygulama ve Ödeme Yönetmeliğinin önceden hesap edilmemiş ve düzeltilmeye muhtaç olan yönleri mevcuttur. Yönetmeliğin uygulamaya konulmasıyla hesap edilmeyen durumlar iyice su yüzüne çıkmıştır” denildi.

Hekim-Sen 6-7-8- Ocak 2025 tarihlerinde Türkiye genelinde iş bırakma kararı alındığını duyurdu. Yapılan açıklamada, “Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler ve Bakanlığın sosyal medya paylaşımlarından anladığımıza göre; Aile Hekimliği Uygulama ve Ödeme Yönetmeliğinin önceden hesap edilmemiş ve düzeltilmeye muhtaç olan yönleri mevcuttur. Yönetmeliğin uygulamaya konulmasıyla hesap edilmeyen durumlar iyice su yüzüne çıkmıştır” denildi.


Hekim-Sen 6-7-8- Ocak 2025 tarihlerinde iş bırakma kararı aldı. Bu kapsamda Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan Hekim ve Aile Sağlığı Çalışanları, 2. ve 3. basamaklarda çalışan Aile Hekimliği Asistan, Uzman ve Akademisyenleri ve SAHU kapsamında çalışan tüm Aile hekimleri ve ülkede kamuda çalışan tüm diş hekimleri için 6 - 7 - 8 Ocak 2025 tarihlerinde iş bırakma eylemi yapma kararı alındı. 

‘VATANDAŞIN TERCİHİNDEN AİLE HEKİMİ SORUMLU TUTULMAMALIDIR’


“Vatandaşın ASM'ye yılda 6'dan fazla başvurması ya da 2. ve 3. basamak sağlık kurumlarına fazla başvurması, 6 aylık periyotlardan önce veya sonra başvurması; Aile Hekiminin değil, vatandaşın tercihidir. Vatandaşın tercihinden Aile Hekimi mesul tutulmamalıdır” diyerek yapılan açıklamada, “HYP platformu AHBS programlarıyla entegre edilmeli, veri girişleri AHBS üzerinden yapılmalı, kullanıcı dostu çözümler üretilerek platform kolaylaştırılmalıdır. Hekimin elinde olmayan durumlardaki eksik girişler nedeniyle teşvik ödemelerinde kesinti uygulanmamalıdır.Mesela kanser taramaları için sevk edilse bile taramaya gitmeyen hastaların tercihleri hekimlere kesinti olarak yansıtılmaktadır. Aile Sağlığı Merkezi şartlarında yapılamayan tetkikler nedeniyle yapılan izlem ve taramalar tamamlanmamış görünmekte, vatandaş sevk edildiği kuruma başvurup o kurumdaki hekim bu tetkiki yaptırmadıkça izlem tamamlanmış olarak yansıtılmamaktadır. SİNA verilerinin güncel olmaması veri takibini zorlaştırmaktadır. Verilerin anlık olarak SİNA'ya yansıması sağlanmalıdır. Ayrıca istenen aşırı ayrıntılı veri çeşitliliği, aynı zamanda diğer görevleri ile zorlaştırılmış aile hekimliği uygulamalarında doğru olmayan veri girişleri ile Türkiye'nin istatistik sonuçlarında yanılsamaya zemin hazırlayacaktır. Vatandaşın ASM'ye yılda 6'dan fazla başvurması ya da 2. ve 3. basamak sağlık kurumlarına fazla başvurması, 6 aylık periyotlardan önce veya sonra başvurması; Aile Hekiminin değil, vatandaşın tercihidir. Vatandaşın tercihinden Aile Hekimi mesul tutulmamalıdır.Vatandaşın aile hekimine gerekli aralıklarla başvurmasının sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerinde sorumluluk alması için OECD ülkelerinde olduğu gibi sigorta kesintilerinde artış sağlanması gibi akılcı çözümler getirilmelidir. Hasta memnuniyet puanı Aile Hekimlerinin çalışma koşullarına ve bilime dayalı Tıp uygulamaları için bir tehdit unsurudur. Bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde bu sakınca dile getirilse de ABD ve Avrupa ülkelerinde bu uygulamanın yapıldığı öne sürülmüştür. Ancak ABD ve Avrupa ülkelerindeki hastaların vizyonu ile Türkiyedeki hastaların vizyonunun aynı olmadığı; yine ABD ve Avrupa ülkelerindeki hekim çalışma koşullarının, can güvenliğinin, refah seviyelerinin aynı olmadığı göz ardı edilmiştir. Diğer ülkelerdeki çalışma şartları sağlanmadan hekimi hastasına puanlatmak insaf ölçüleriyle bağdaşmamaktadır” ifadelerine yer verildi.


‘ENTGEGRE SAĞLIK TESİSLERİNDE ÇALIŞAN AİLE HEKİMLERİNİN NÖBET TUTMAYA ZORLANMASI ANLAM VERİLEMEZ’

Son olara yapılan açıklamada, “Akılcı ilaç oranına göre teşvik verilip verilmemesi "Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi Madde 6 –Tabip ve diş tabibi, sanat ve mesleğini icra ederken, hiçbir tesir ve nüfuza kapılmaksızın, vicdani ve mesleki kanaatına göre hareket eder. Tabip ve diş tabibi, tatbik edeceği tedaviyi tayinde serbesttir." hükmü ile çelişmektedir. Bu uygulama gereğince hekimlik mesleğinin icrasını kısıtlayacaktır. Entegre Sağlık Tesislerinde çalışan aile hekimlerinin ihtiyaç olsun olmasın nöbet tutmaya zorlanması anlam verilebilir bir durum değildir. Nöbet tutma sayısına alt limit yerine üst limit konularak aile hekimliği uygulamalarını aksatmalarını önlemek yerine ihtiyaç olmayan birimlerde dahi nöbet tutma zorunluluğu getiren maddenin yeniden gözden geçirilmesi ve bilim ve mantık tabanına oturtulması gerekmektedir. Sözleşme fesih sebepleri subjektif ifadelerle açıklanmış, suistimale ve mobbinge açık bırakılmıştır. Bu durum gelecekte haksız olarak sözleşme fesihleri sonucunda açılacak davalarda Bakanlığımızı karşı dava ücretleri ödemek zorunda bırakacak, haksızlığa uğrayan hekimlerde motivasyon kaybına ve adalet duygusunun örselenmesine neden olacaktır” denildi.