Teklifte yer alan eksikliklerin giderilmesini isteyen Gürer, ayrıca başta taşeron firma çalışanları olmak üzere, geçici, vekil, mevsimlik ve toplum yararına programı kapsamında çalışanların kadro taleplerini yenide gündeme getirdi.

ÇALIŞMA YAŞAMINDAKİ SORUNLAR

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kamuda çalışan sözleşmeli personeli kadro verilmesini öngören Devlet Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonunda söz alarak, ülkemizde çalışma yaşamında adeta kangrene dönen sorunları sıraladı ve başta taşeron , vekil ve geçici ve mevsimlik işçilerin kadro talepleri olmak üzere bu sorunların giderilmesini istedi.

TAŞERONLARA KADRO VERİLMELİ

Konuşmasına, çalışma yaşamının AKP döneminde modern köleliğe dönüştüğünü söyleyerek başlayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, özellikle taşeron firmalarda kalan binlerce işçinin mağduriyeti bugüne kadar çözülmediğine dikkat çekti.

Hangi kamu kurumunda ne kadar taşeron işçinin kadro beklediğini tek tek sıralayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “PTT'de 17 bin, Devlet Demir Yollarında 5 bin, Karayollarında 14 bin, belediyede 500 bin işçi taşeronda veya da şirkette. Bunlar esas işi yapıyor, esas kadroya alınmalı belediye şirketlerde 500 bin işçi belediye kadrolarına alınmalıdır ” dedi.

ZABITALAR VE SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERİN TALEPLERİ

14 bin yardımcı zabıta statüsünde görev yapan personelin de mutlak suretle memur kadrosuna geçirilmesi gerektiğine değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ücretli öğretmen, vekil, geçici öğretmenlerin de kadro beklemediğini, sözleşmeli öğretmenler dâhil tamamına kadro verilmesi gerektiğini belirtti.

HER KURUMDA MAĞDUR CALIŞAN VAR

Kamu iktisadi teşekküllerinde kadro bekleyen arkadaşlarımızın da kadro beklentisi karşılanmasının şart olduğunu vurgulayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "4 Aralık mağdurları diye 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'den birkaç gün önce hizmet akdi sözleşmesi sona erenler ne yazık ki kadro verilmediği için mağdur edilmiştir. Hastane bilgi iş işlemcilerine, görüntüleme merkez çalışanlarına, yemekhane çalışanlarına, sosyal tesis çalışanlarına kadroları mutlak surette verilmelidir. Öğretmenevi, polisevi, orduevi çalışanları da mağdur durumdadır, onların da kadroları verilmelidir. Kamu çağrı merkez çalışanları, kamuda kiralık araç şoförleri,4/D paramedik ambulans sürücüleri gibi kadro bekleyen arkadaşların kadro hakları sağlanmalıdır. Bu kanun düzenlemesinde "aile birliğinin" ibaresi süresiz, koşulsuz güvence altına alınması gerekirken burada yapılan düzenleme bu hakkı sağlamamaktadır” ifadelerini kullandı.

MİLLİ EĞİTİMDEN, ŞEKER FABRİKALARINA, KIZILAY VE YEŞİLAY’DAN YÖK’E HEP SORUN…

Kamu kurumlarında, vekil, geçici ve mevsimlik işçi olarak çalışanların taleplerini de tek tek sıralayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Halk eğitimi usta öğreticileri, belediyede geçici ve mevsimlik olarak çalışan işçiler, PIKTES çalışanları, Millî Eğitim Bakanlığında 32 bin daimi işçi sürekli kadroya alınmalı ve kadroları verilmelidir. Toplum yararı projesi kapsamında çalıştırılanlara da kadro haktır. Aile hekimlerinin ve aile hekimi çalışanlarının kadro düzenlemeleri sağlanmalı, bunların mağduriyeti giderilmelidir. Türkiye Şeker Fabrikalarında, ÇAYKUR'da, Devlet Hava Meydanlarında, gümrüklerde çalışanların kadro beklentilerinin bu kanunla giderilmediği görülmektedir; bunlar sağlanmalıdır. 4/D personeli, ASDEP personeli, 4/A kadrosuna geçirilmeli, Kızılay, Yeşilay gibi toplum yararına çalışan birimlerde çalışanların da haklarını koruyacak düzenlemelere gidilmelidir. Staj mağdurları, 18 yaş öncesi işe başladıkları gün emekliliğe esas süre başlamalı ve bunların da emeklilikle ilgili düzenlemeleri sağlanıp primleri karşılığında emekli olmalarının yolu açılmalıdır. Aile ve Adalet Bakanlığında özlük haklarıyla ilgili düzenleme bekleyenlerin de durumları değerlendirilip bu konuda iyileştirme yapılmalıdır. 5/D ve akademik personel, kadro sorununda çözüm beklemektedir. Kamu bankalarından Vakıfbank güvenlik, Ziraat Katılım gibi bankaların kadro beklentilerinin de düzenlenmesini bir kez daha burada talep ediyoruz. Vekil imamlar sekiz, on yıl görev yapsalar dahi sözleşmeleri bitmişse onlar bu kanun kapsamından yararlanamıyorlar, maddede geniş olarak da bu konuyu tekrar ifade edeceğim. YÖK'te bin, iki binlilerin kadro beklentisiyle ilgili düzenleme bu kanun teklifinde yoktur, bunun da sağlanması gerekiyor. PTT'de idari hizmetli sözleşmeli personel kadroya alınmalıdır. Tüm taşeronların kadro hakkı verilmeli ve modern kölelik olan taşeronda çalışma sistemi ortadan kaldırılarak kamuda çalışanların tamamına kadrolu olarak eşit işe eşit ücret ve eşit kadro sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.

SİGORTALILIK BORÇLANMALARI

Plan ve Bütçe Komisyonu Toplantısındaki konuşmasında, başta doğum borçlandırılması olmak üzere sigortalılıklarla ilgili beklentilere de dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Şartsız doğum borçlanmasının sağlanmasına yönelik yine bir düzenleme yok, bu da sağlanmalı. Bir gün sigortalı çalışanları şartsız doğum hakkından yararlanırken bir gün sigorta öncesi annelik süreci ne yazık ki ülkemizde kapsam dışı bırakılmıştır. Aylık bağlama oranı mutlak surette düzenlenmelidir. Ayrıca, toplumun geniş kesiminin beklentisi olan ehliyet affı da bir an önce getirilerek bu konuda düzenleme sağlanmalı, insan canına kastetmemiş olanların ehliyet afları da gerçekleştirilmelidir” diye konuştu.

SORUNLAR CHP İKTİDARINDA ÇÖZÜLECEK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konularla ilgili talepleri kamuoyu ile paylaştığını da hatırlatan Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, CHP iktidarında bu sorunların tamamen ortadan kaldırılacağına işaret ederek, şunları söyledi: “BAĞKUR primi dokuz bin gün, sigortalılarınki yedi bin gündür bu düzenlemedeki esnaf ve çiftçi mağduriyeti ortadan kaldırılarak düzenleme yapılmalıdır.

Çalışanlar yasanın kamuda geçen tüm hizmetlerin kadroya geçirilmesini talep ediyor. Kamuda Türkiye Büyük Millet Meclisinde 1990'lı yıllarda ilk önce mevsimlik işçi olarak beş yıl, sonrasında 4/C'li olarak on beş yıl çalışmış, son dönemde ise dört yıllık 4/B'lisözleşmeli olanlar var. Yaklaşık yirmi beş yıl ve üzeri hizmeti olan kamu çalışanları mevcut yasayla sadece son dönemdeki 4/B'li hizmetinin kadroya dâhil edilmesi durumunda en az yirmi yıllık hizmetleri ortadan kalkmaktadır. Bu konuda da düzenleme sağlanmalıdır. Çalışanların lehine gelecek her tasarıyı doğru ve olumlu bulmamıza rağmen bu getirilen teklifin eksiklikleri giderilmeli, her kesimin mağduriyetini ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmalıdır.”

YÖK KALDIRILSIN

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer konuşmasında denklik ve 100/2000 bilim insanları sorunlarını da gündeme taşıdı.” YÖK'le ilgili bir düzenleme geleceği açıklandı . Aslında YÖK kaldırılsa memlekete daha hayırlı bir iş yapılır ama YÖK'le ilgili gelecek düzenlemede bu denklikle ilgili mağdurlar çok, Yurt dışında bir üniversitede okumuşlar ama Türkiye'de onlar geçerlilik arz etmediği için işsiz kalmışlar. Ayrıca YÖK'te kadro sorunlarıyla ilgili de mutlak suretle düzenleme yapılıp bugün buraya getirilmeyenlerin tamamı kadroya alınmalı.

Öğrenci affıyla ilgili de uygulamada sorunlar var. 100/2000 diye bilim insanlarından seçilmiş 6 bin genç eğitim almışlar. atanma ve kadrolarının belirlenmesini bekliyorlar. Şu ana kadar bunlarla ilgili bir düzenleme yapılmadığı için büyük bir mağduriyet yaşıyorlar. Hem almış eğitim verilmiş hem de üniversitelerde bunlara kadro verilmiyor, çalışmaları sağlanmıyor. “ dedi.

UZMAN ÇAVUŞLAR KADRO

CHP milletvekili Gürer konuşmasında farklı kesimlerin sorunlarına da değindi.Gürer” Uzman çavuş, sözleşmeli erbaş ve erlerle ilgili bu kanunda bir madde göremedik.; tarım danışmanları, İLBANK, İl Özel İdare çalışanlarıyla ilgili ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi danışmanları, TSE çalışanları, belediye sanatçıları, ek ders karşılığı çalışanlarla ilgili düzenlemeler sağlanmalı.

Aile hekimliğinde görev yapan hekimler geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiler. Gerçekten önemli bir mağduriyet yaşıyorlar gerek ücret durumundan gerek de çalışma koşullarından. Bunlar da ilk anda hasta olan kişilere hizmet veren önemli bir yapı. Bunların sorunlarına yönelik de bir düzenlemenin ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Ayrıca üniversitede işçiler var, yani bunlar belediyelerde veya kurumlarda temizlik işlerinde dahi çalıştırılıyorlar ama hepsi üniversite mezunları. Daha önceki toplu sözleşmelerde bunların memur kadrosuna alınması yönünde bir düzenleme yapılacağı ifadesi vardı. Bugüne kadar bu da gerçekleşmedi. Bunlarla ilgili de bu kanun vesilesiyle ek bir düzenleme sağlanarak arkadaşların memur hakları verilmelidir.

Okul öncesi eğitim verenler. İşçi statüsünde çalışan mühendisler var. Mühendis kimliğine haiz olmasına rağmen memuriyet hakları verilmelidir. “ diye konuştu.

VEKİL İMAMLARI AYIRIYORSUNUZ

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer vekil imamlarla ilgili düzenleme de yapılan ayrıma da dikkat çekti. Gürer “Vekil imamlardan on yıl görev yapmış daha sonra ise görev verilmemiş arkadaşlar burada kadro dışı kalıyorlar, yani uzun süre emek vermişler. Bakın, burada birkaç tanesinin mektubundan alıntı yapayım: "Sınavla alıyoruz, görev bitince işsiz bir aile babası oluyoruz. Eşimin ve çocuklarımın gözlerinde değerimiz kalmıyor. Kadrolularla aynı işi yapıp üçte 2 maaş alıyoruz. Haftalık iznimiz yok, yıllık iznimiz yok, ola ki izin kullansak da ücretlerimizden kesiliyor. Şimdi, ben bu hâlde ne yapayım." diyor. "Altı yıl vekillik yaptım, dokuz aydır boştayım. 3 müftülükte sınava girdim, kazandım. Mülakatta önümde 2-3 kişi var diye sıra bana gelmedi." Şimdi, bunların da yaşadığı önemli mağduriyetler var. Daha önce 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çıkarken 4 Aralık öncesinde sözleşmesi sona erenler mağdur edilmişti. Bu düzenlemede de vekil imamlardan daha önce çalışmış olanların kadro hakları ortadan kalkmış, verilmemiş. Oysa burada bu düzenlemeyle bu işi yapmış olanlara bu hak tanınmalı. Bunların da yaşadığı mağduriyetleri ortadan kaldıracak düzenlemelere gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Topyekûn sorunlu olan kesimlerin bir kısmına hak verip bir kısmını dışarıda tutmak hem çalışma yaşamı açısından hem de ülkedeki insanlar arasındaki ilişki açısından problem yaratıyor. Daha önce taşeronda da bunu yaşadık; artık herkes birbirinin maaşını ve konumunu kolluyor. Bu tür düzenlemelerde hakkaniyetli davranıp herkese adil biçimde hak ettiğinin verilmesinin ve çalışma yaşamı içinde çalışma barışının da sürekliliğini sağlayacak düzenlemelerin ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” dedi.