TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji komisyonunda konuşan Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede’nin ifadelerinin AKP iktidarlarının tarıma bakışının özeti olduğunu dikkat çeken CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “Bakan Yardımcısı konuşmasında diyor ki “Türkiye 8 bin 500 dolarla fakirlik sınırı içerisinde gidip gidip gelecek, kendisini kurtarması mümkün değil.”

Bu arada, şunu da söyleyeyim: Türkiye'nin yüzde 30’u yani 230 bin kilometrekaresi tarım alanı, orman da değil; sadece tarım alanı Türkiye toplamının yüzde 30’u ve bu yüzde 30’un bize getirdiği gayrisafi millî hasıla 50 milyar dolar, tümü. “Tarım, tarım.” diye bağırıyoruz, çağırıyoruz da sonunda bize getirdiği para 50 milyar dolar; sanayinin getirdiği para şu anda 300 milyar dolar. Yani yüzde 0,36’lık bir alanla -yüzde sıfır 4’lük bir alandan- Türkiye, şu anda, sanayi olarak bu küçücük alanda gayrisafi millî hasılasının yüzde 29’unu üretiyor. Dolayısıyla, bizim, milletvekillerimiz olarak da sanayiciler olarak da bakanlıklardaki bürokratlarımız olarak da bir şeye karar vermemiz lazım artık: Ya böyle vasatlıkla devam edeceğiz kardeşim, biz birbirimizi yiyeceğiz ya da bu çemberi kıracağız; kırabilmenin yolunu bulmamız lazım” ifadeleri ile tarıma karşı ön yargılı ve tarımın çözüm değil ayakbağı gibi nitelemesi dikkate değerdir.20 yıldır AKP yanlış politikalarının temelinde de bu bakış vardır. IMF ve Dünya Bankasının geçmiş dönemlerde yazdığı raporlarda da Türkiye için turizm ve sanayi ile büyümesi, tarımda pahalı üretim gerekçesi ile ithalata yönelmesi öğütlenmiştir. AKP iktidarlarının yaptığı da tamda budur.

Ülkemizde ithalata yönlendiren kafalar ile Rusya’dan ve Ukrayna’dan buğday, bitkisel yağ aldık. Hatta Rusya’dan kepek aldık. Yetmedi Bulgaristan’dan saman, Yunanistan’dan pamuk geldi. Amerika’dan mısır, soya geldi. Brezilya’dan, Arjantin’den canlı hayvan geldi. Taa Çin’den çerezlik ayçiçeği yağı ithal edildi. Meksika’dan nohut, Kanada’dan mercimek aldık” dedi.

TARIMDA KATMA DEĞERLİ ÜRETİM

Ülkeyi, tarımsal üretimde ithalatçı bir konuma sürükleyen AKP iktidarının, her şeyi ithal etmekten, ülkemizde tarımı geliştirmeyi ve katma değerli üretime yönelmeyi Bakan Yardımcısı ifadesinde anlam bulduğu gibi tarım-Sanayi arasında gel-gitler içinde aklına getiremediğini anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülke toprakları verimli, çiftçiler üretken. Doğru dürüst tarım politikasıyla Türkiye ithalatçı bir anlayıştan ihracatçı bir anlayışa girebilir. Ama öyle yapmadılar. Çiftçinin sorunları, besicinin sorunları artarken, bu sorunlara çözüm üretmesi gereken Tarım ve Orman Bakanlığı Sudan ve Nijer’den sonra Venezuela’ya gidip buğday üretmeyi planlıyor” eleştirisinde bulundu.

VERİLEN TABAN FİYATLA ALINAN MAZOT BİLE AZALDI

Geçtiğimiz bir ton buğdaya karşılık verilen taban fiyatla 307 litre mazot alınabilirken, bu yıl verilen taban fiyatla destekleme primi dahil ancak 251 litre mazot alınabildiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Gürer, “Türkiye’de tarımı bu hale getiren AKP iktidarları, çözümü yanlış yerde arıyor. Ülke çiftçisinin sorunlarını çözmek, girdi maliyetlerini düşürmek; tohumu, ilacı, gübreyi, mazotu sulama suyu elektrik faturalarını aşağı çekmek, çiftçinin toprakla tohumu buluşturmasını kolaylaştıracak destekler vermek yerine farklı arayışlar içinde zaman öldürüyor” ifadelerini kullandı.

TARIMDA DOĞRU PLANLAMA

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı TİGEM’in 2014’de başlattığı “Sudan’da tarımsal üretim” projesi kapsamında kurulan şirkette, şu ana kadar hiçbir üretim yapılmamasına rağmen yöneticilere ücret ödendiğini anımsatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Sudan’da üretim yapılsa bile oradan buraya bir konteyner 45 günde gelir ve her bir konteynerin maliyeti sadece nakliye maliyeti 15 bin doları bulur” diyerek, Sudan, Nijer ve Venezuela gibi ülkelerde, Türkiye’nin tarım yapmasının mantıklı olmadığına işaret etti. Çözümü ülke toprakları dışında arayan AKP iktidarları verimli ülke tarım arazileri ise betonlaşmaya açmaya ve de yabancılara satışına yol vererek tarımı riske sokuyor. Tarımda doğru planlama ile gelir de artar, ihracatta ve ülkemiz marka ürünler yaratarak sorunlar çözülür. İşsizliğin çözümü de gıda ürünlerinde fiyatın düşmesi de tarımdaki gelişmeye bağlıdır” diye konuştu.

MASALLARDAN ARININ

Tarım ve Orman Bakanlığının bu tür hayal projeleri yerine tarımsal üretimde yaşanan sorunlara çözüm üretebilecek politikalar geliştirmesi gerektiğine de değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ülkemizin tarımla da kalkınması olasıdır. Cumhuriyet ilk yıllarında ayağa kalkışımız Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde tarımın geliştirilmesi önemli etkisi vardır. Hammaddesi ithal sanayi yerine tarıma dayalı katma değer üreten markalı ürünler ile tarımda ülkenin gelişimini sağlar.” dedi

Tarımsal üretimde kendi kendine yeten Türkiye’yi ithalatçı bir ülke haline getirdiğini belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gebe ve süt ineklerinin kesime gönderildiğini, çiftçinin ektiğinden para kazanamadığını, buna karşın yurttaşlarında tarımsal ürünleri yüksek fiyatlarla almak zorunda kaldığını anlattı. Ülkemizde tarım arazilerinin bozla tüketildiği ve 5 milyon hektar tarım arazisi tarım dışı kaldığına dikkat çeken Gürer sanayi duşa bağlı hammadde ile büyüse de o hammadde sizde değilse bir gün gelir stop der ama Gıda. Hava su gibi olmazsa olmaz. Gıda tarım ile üretilir. Tarım alanları yok ederek geleceğin güzel gelmesi olası değildir” diye konuştu.

TARIM BAKANINDAN BEKLENTİLER…

Geçen yılki buğday taban fiyatıyla 307 litre mazot alınabiliyorken, bu yıl açıklanan taban fiyatla ancak 251 litre mazot alınabilmesi gibi onlarca sorunun yaşandığı tarımsal üretimdeki sorunlara çözüm bulmak yerine tarım arazilerine göz diken yeni yasal düzenlemelere gitmek tarımı daha da sorunlu kılacak diyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Sanayi için tarım alanlarının olduğu yerde değil, verim alınamayan alanlarda yatırım yapılsın. Ülkemin en verimli ve sulanabilir arazilerini betonlaştırmak bu ülkenin hayrına değil” diye konuştu.