DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI ANILDI
Kayseri’de Emek Partisi il örgütü, 68 kuşağının gençlik liderlerinden olan, yargılandıkları sıkıyönetim mahkemesince aldıkları idam cezası nedeniyle 6 Mayıs 1972 tarihinde Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde infaz edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan için yürüdü. Sivas Caddesi’nde toplanan kalabalık daha sonra Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. 'Devrim şehitleri ölümsüzdür', 'Yaşasın devrim ve sosyalizm', 'Yusuf, Hüseyin, Deniz sürüyor, sürecek mücadelemiz', 'Faşizme ölüm, halka hürriyet' sloganı atan kalabalık, 'NATO üstleri kapatılsın', 'Yaşasın tam bağımsız Türkiye', 'Denizler geleneğimiz işçi sınıfı geleceğimizdir, emperyalizme ve savaşlara karşı bağımsızlık ve barış için birleşelim' döviz ve pankartlar dikkat çekti. Emek Partisi İl Örgütü adına konuşan Ahmet Akarsu, "1972’nin 6 Mayıs’ında 3 devrimci genç; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi. Halklarının kardeşliği için tam bağımsız ve demokratik bir Türkiye için insanın insanı sömürmediği bir dünya için mücadele etmişlerdi. Onları astıklarında mücadelenin biteceğine inananlar, onlardan aldığı mirası 43 yıldır her 6 Mayıs’ta meydanları dolduran binlerce Deniz, Yusuf ve Hüseyin’le karşılaştılar. 43 yıldır pek çok hükümet iktidara geldi, geçti. Ancak Denizlerin uğruna mücadele ettiği şeyler değişmedi. O günden bugüne ülkemizdeki NATO üsleri, füze kalkanları hala olduğu yerde duruyor. Emperyalizmin işbirlikçiliği AKP ile en ileriden sürüyor. Halklar, emperyalist barbarlığın gölgesinde katlediliyor. En büyük desteği Türkiye’den aldığı ayan beyan ortada olan IŞİD, El Nusra gibi çeteler Ortadoğu halklarına kan kusturuyor" dedi.
"43 yıl geçti katledilmelerinin üstünden ama kapitalist sömürü düzeni değişmedi. Her gün yeni bir işçi cinayeti yaşandığı; taşeron sisteminin, esnek ve ucuza çalışmanın, çocuk işçiliğinin giderek yaygınlaştığı politikalarla sömürü katlanarak sürüyor" diyen Akarsu, şunları söyledi: "İşte Denizler tam da buna karşı koymuşlardı. Bugün bize düşen de; Denizlerin mücadele mirasının aydınlığında, kendi özgür geleceğimizi kendi ellerimizle yaratmak, baskı ve sömürünün karşısında mücadele etmektir. 6 Mayıs, 43 yıldır bir yas günü değil, bir mücadele günü olarak takvimlerde yer etmiştir. Bizler bugün; Emperyalizm ve işbirlikçilerinin Ortadoğu başta olmak üzere Dünyada terör estiren bütün halk düşmanlarının karşısında barış ve kardeşliği haykırmak için, son olarak yasalaşan ‘İç Güvenlik’ paketiyle birlikte her gün artan devlet terörü, baskı ve şiddet uygulamalarına karşı demokratik bir ülke için, parasız, bilimsel, demokratik ve ana dilinde eğitim için, kadına şiddete ve kadın cinayetlerine; cinsel, ulusal ve sınıfsal sömürünün karşısında eşitlik ve özgürlük için, insanın insanı sömürmediği, demokratik ve gerçekten laik bir sistemde yaşayabileceğimiz, gerçek bir özgürlüğü kendi ellerimizle kuracağımız tek toplumsal sistem olan sosyalizm için, okullarımızda, işyerlerimizde, sokaklarımızdan bir araya geldik. Bugün iç güvenlik paketini çıkartarak halkın mücadelesinden kaçmaya çalışanlara sözümüz var. İdamlarınız sökmedi, baskılarınız da sökmeyecek."
Bunlar da ilginizi çekebilir