İşadamı İbrahim Sungur, Kayseri’de katıldığı bir program sonrasında 10 arkadaşı ile birlikte, sosyal medya üzerinden duyurdukları deklarasyonla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Sungur, "Davamızın başarıya ulaşması Ülkemizin ve Türk cumhuriyetlerindeki sorunların çözümünde aklımızın ve gücümüzün yettiği her şeyi sonuna kadar yapmaktan çekinmeyeceğiz. Güneydoğu zor günler geçiriyor. Hep söylüyorlar verecek bir karış toprağımız yok diye. Ölürüm ama, bir karış toprak değil, tozunu bile vermem” dedi.
İstanbul'dan gelen bir grup işadamı, Kayserili siyasetçiler ve bazı Öğretim görevlileri istişare toplantısı yaptı. Toplantı esnasında İbrahim Sungur’a sosyal medyada yapmış oldukları deklarasyonla ilgili sorular soruldu.
"genel başkan toplayacağı kurultayla, demokrasi şöleni şeklinde bir istişare ortamı oluşturmalıdır"
Sungur, bu sorulara ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“ Türk Milliyetçileri, Ülkücüleri dava arkadaşları, birbirinin kardeşidir. Şeref, haysiyet ve onurunu birbirine emanet etmişlerdir. Bu nedenle Ülkücü Hareket'in birliği ve dirliği sağlanmalı, tartışılır olmaktan çıkartılmalıdır. Kapalı kapılar ardında, gazete köşelerinde ve sosyal medyada cepheleşmek sorunları çözmeye katkı sağlamayacaktır. Ülkücülerin birbirleri ile hiçbir şartta can düşmanı olamayacağı ve her şartta kan kardeşi kalması gerektiği kanısındayız. İşin özüne gelince Aynanın Sır’ında bozulmalar olmuş. Artık karşıya net bir yansıma vermiyor, ben aynada kendimi bulanık görüyorum. Yapılması gereken, aynanın tozunun silinmesi ve ustaları tarafından yeniden arkasının sırlanmasıdır. En kısa zamanda genel başkan toplayacağı kurultayla, demokrasi şöleni şeklinde bir istişare ortamı oluşturmalıdır. Ülkücü Hareketin serbest iradesiyle tayin ettiği istikamet ve mecrada yürümesini sağlayan kurultaylar, aynı zamanda tarih ve millet önünde kendi muhasebesini yapmasının ön koşuludur. Dün olduğu gibi bugün de ülkücülerin, meşru zeminde ve demokratik usullerle alınmış kurultay kararlarına saygı duyacağı ve bağlı kalacağından asla şüphe edilemez. Kurultaylarda, ülkücü iradenin tecelli edeceği meşruiyet zemininin sağlamlaştırılması ve kardeşlik hukukuna azami riayetin gösterilmesi temel hassasiyetimizdir.Bunun sağlanması amacıyla, müzakere aşamalarında bir araya gelebilme imkân ve fırsatını bulabilmiş belli sayıda arkadaşımız, müşterek inanç ve düşüncelerini bir bildiriyle kamuoyuna açıkladılar. Bu çalışma biçimi, müzakerelerin hem etraflı olarak yapılabilmesi hem de sürekliğinin sağlanması açısından tercih edilmiştir."
"Ölürüm ama, bir karış toprak değil, tozunu bile vermem"
Daha sonra "Davamızın başarıya ulaşması Ülkemizin ve Türk cumhuriyetlerindeki sorunların çözümünde aklımızın ve gücümüzün yettiği her şeyi sonuna kadar yapmaktan çekinmeyeceğiz" diye ifadeler kullanan Sungur, "Benzer çalışmaların, sosyal hayatın her alanında ve her seviyesinde bulunan arkadaşlarımızca bütün vatan sathında yapılabilecektir. Bununla, davamıza daha fazla katkı sağlamak ve sağlanan katkıları kalıcı kılmak mümkün olacaktır. Bu çalışmaların, ülkücü hareketin kendi istikametini ve istikbalini tayin edebilme kudretine katkı sağlayacağına inanmaktayız. Buradaki birçok arkadaşım gibi bende bu davaya 40 yılımı verdim. Elbette bizimde söyleyecek sözümüz olacaktır. Davamızın başarıya ulaşması Ülkemizin ve Türk cumhuriyetlerindeki sorunların çözümünde aklımızın ve gücümüzün yettiği her şeyi sonuna kadar yapmaktan çekinmeyeceğiz. Güneydoğu zor günler geçiriyor. Hep söylüyorlar verecek bir karış toprağımız yok diye. Ölürüm ama, bir karış toprak değil, tozunu bile vermem.”