GÜNDEM

Değerli Basın Emekçileri Ve Sevgili Yurttaşlar

Ülkemizde eğitim, demokratik toplumun temel direklerinden biridir ve herkesin eşit erişim hakkına sahip olduğu bir hak olarak kabul edilmelidir. Bilimsel ve laik bir eğitim sistemi, öğrencilere evrensel değerleri, eleştirel düşünme becerilerini ve bilimsel yöntemi benimsemeyi öğretir.

Ancak, son zamanlarda eğitimde yapılan değişiklikler ve tartışmalar, bilimsel ve laik eğitimin temellerini sarsma potansiyeline sahiptir. Her geçen gün tarikat ve cemaatlerin boyunduruğu altına giren eğitim sistemi, bilimden uzak, dar görüşlü nesiller yetiştirmeye devam ediyor. Bilimsel gerçeklere dayanmayan öğretim içerikleri ve dini ağırlıklı müdahaleler, öğrencilerin düşünsel özgürlüğünü ve bilimsel meraklarını baskı altına alıyor.

Bu nedenle, biz bilimsel ve laik eğitimin korunmasını ve güçlendirilmesini talep ediyoruz. Eğitim sistemi, tüm öğrencilere bilimsel bilgiyi ve eleştirel düşünme becerilerini kazandırmalı, aynı zamanda herkesin dini inançlarına saygı göstermelidir.

Bilimsel ve laik eğitim, demokratik toplumların temel taşıdır ve geleceğimizin şekillenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, tüm paydaşları, eğitim sisteminin bu temel prensiplerini korumak ve güçlendirmek için işbirliği yapmaya çağırıyoruz.

Bu doğrultuda yeni eğitim-öğretim yılı müfredatında felsefe dersine 67 sayfa ayrılırken dini öğretime 572 sayfa hazırlanmıştır. Bu da gösteriyor ki Türkiye’de her geçen gün bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşma çabaları artık resmi bir hale dönüştürülmüştür. Aynı zamanda bu müfredat doğrultusunda atama bekleyen öğretmen sayılarını da bu durum etkilemiştir. Din kültürü ve ahlak bilgisi branşına 1594 öğretmen ataması yapılırken müzik, görsel sanatlar ve bilişim dersleri için hiçbir öğretmen ataması yapılmamıştır. Halbuki bu branşlarda da öğretmen atamasına ihtiyaç varken, okullar bu öğretmen ihtiyaçlarını ücretli öğretmenlerle karşılamaya çalışmaktadır. Bu durumda din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni kadrolu yüksek ücretle çalışırken, başka bir branştaki öğretmen onun çok altındaki bir ücretle görevini yerine getirmektedir. Bu da gösteriyor ki her geçen gün laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşan Milli Eğitim Bakanlığı, AKP iktidarının inşa etmek istediği nesil için var gücüyle çalışıyor.

Buradan sesleniyoruz: Bilimsel ve laik eğitim haktır, gasp edilemez!

Basın açıklamamız burada sona ermiştir. Basın açıklamamıza katılan basın emekçilerine, kurum temsilcilerine ve Türkiye İşçi Partili yoldaşlara teşekkür ederiz.

Oğuzhan Bat - Parti Sözcüsü