CHP kaybederse, Cumhuriyet zarar görür demiyorum, ancak
Zayıflayan bir Cumhuriyet Halk Partisi’nde, “Cumhuriyete” yönelebilecek tehditlere karşı direncinin yeterli olmayabileceği endişesinde taşımıyor değiliz…
Lafı dolandırmaya gerek yok.
Sayıları çok fazla olmasa da birçok siyasetçi, CHP'nin seçimi kazanmaması için elinden geleni yapıyor. Özgür Özel'in yönetiminin başarısız olması için çaba harcayanlar olduğunu görüyoruz. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından olağanüstü kongreye gitmesi için avuçlarını ovalayanlar da var.
Kim bunlar?
İşlerinde siyasetçiler, CHP'ye kızanlar, bazı siyasete angaje olmuş bürokratlar var. Cumhuriyetin faziletlerini idrak edemeyenler yâda etmek istemeyenler. Kısacası, kongreyi kaybedenler bile var.
Ulusalcıları istemeyenler, kazananları sevmeyenler...
Tek istekleri CHP'nin her yerde başarısız olması, Kayseri dahil. Böylece partiye başarısız imajını vereceklerini ve Özgür Özel'i olağanüstü kongrede devirebileceklerini düşünüyorlar.
Daha doğrusu kafalarındaki plan bu yönde. Bunun için de Cumhuriyet Halk Partisi'nin başarısız olmasını bekliyorlar. Peki, bu düşüncenin içinde olanların yanında eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da var mı? Var deniliyor, ama Kemal Kılıçdaroğlu bu konularda renk vermediği için bir şey demek yanlış olur. Ama bu duruma, olup bitenlere ses çıkarmadığı gibi, göz mü yumuyor sorusu da akıllara gelmiyor değil. Uzun yıllar partiye liderlik yaptı, çoğu konuda açık ve net bir tavır koymadı. Sorunlara çözüm üretmedi, sadece dinledi.
CHP'ye hiçbir faydası olmayan bazı danışman isimleri etrafında topladı?
Ben diyorum ki, Kemal Kılıçdaroğlu 31 Mart gecesine kadar aynı yöntemi uygulayacak. Yani ne CHP'nin kaybetmesi için uğraşan CHP'lilere destek verecek, ne de karşı çıkacak. Kılıçdaroğlu, koltuğuna oturup kahvesini yudumlayacak ve olup biteni bir süre izleyecek. Bekleyecek.
CHP'li tüm adayların işi çok zor. Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş, Zeydan Karalar, Vahap Seçer, Muhittin Böcek başta olmak üzere büyükşehir adaylarının tamamı zor günler bekliyor. Cumhur İttifakı, CHP'de olan büyükşehir belediyelerinin çoğunu elinden alabilir mi? Bunu 31 Mart gecesi göreceğiz. Açıkça ifade etmek isterim ki, CHP'nin işi bu sefer çok zor. Çünkü 2019'daki Millet İttifakı vardı, şimdi onlar yok. Herkes aday gösteriyor. Gösterilirse ne olur?
2019'da CHP'li belediyelere oy veren DEVA seçmeni de, İYİ Partili seçmen de, Demokrat Partili seçmen de, Saadet Partili seçmen de bu sefer oy vermez mi? Çünkü onlar da aday çıkarıyor.
Memleket Partisi de yan çizdi mi?
Kim oy verir?
Sadece İşçi Partisi seçmeni.
Diğerleri hiçbir şey yapmaz, Cumhur İttifakı'nın ekmeğine yağ sürer.
CHP için zor günler...
Görünen o ki, sadece iktidar kanadı değil, muhalefet bloğu da Özgür Özel ve başkan adayları kaybetsin, CHP parçalansın diye elinden geleni yapıyor. Özellikle İYİ Parti lideri Meral Akşener, CHP'ye 15 milletvekili vererek parlamentoya soktu. İYİ Partililer CHP'ye borçlu değiller mi bugünkü var oluşlarını? Akşener bunu neden yaptı derseniz; her yerde CHP'nin karşısına aday çıkararak, başta İstanbul olmak üzere Ankara, Adana, Mersin, Eskişehir, Muğla gibi birçok ilde CHP'nin kaybetmesini istiyor.
Amacına ulaşırsa, CHP'yi kaybettirirse kim kazanır, onun farkında ama yine de yapıyor. İYİ Parti lideri Meral Akşener, CHP'ye kaybettirme, AK Parti'ye kazandırma planını devreye soktu! Erdoğan'dan sonrasını hayal ediyorsa Akşener, avucunu yalar.
Çünkü AK Parti kadrolarında, Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra genel başkanlık yapacak çok isim var.
Örneğin, bunlardan biri Dışişleri Bakanı Hakan Fidan...
Ne diyelim, bu çelişkiye...
Herkes bu gerçeğin farkında mı? Sadece CHP kaybetmez, sadece belediye başkanları kaybetmez, muhalefet toptan kaybeder. Herkes kaybeder, biter. Seçmen bir daha muhalefet partilerinin yanına yaklaşmaz, yüzüne bakmaz. Siyasetle bağını koparır, sandığa küser. Sonuç böyle olursa... Fukaralaştıkça iktidara elini açan, psikolojisi bozuk, sosyolojik olarak davranışları karma karışık, kaderciliğe ve alın yazısına razı, gariban, boyunu bükük insanlar ülkesi oluruz.
Benden söylemesi...