CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, "Allah sizi inandırsın Türkiye'de ne kadar güç, kudret, makam, mevki, yetki varsa tamamını tek bir kişide topluyor. Paranın çoğu, başka varlıkların çoğu azdırır insanları. Bu kadar güç, kuvvet evliyayı bile azdırır. Evliya azar mı? Halbuki azmaz ama bu kadar güç ona bile çok gelir" dedi.
Milletvekili İlhan Kesici, Zonguldak Milletvekilleri Şerafettin Turpçu ve Ünal Demirtaş'la birlikte partisinin İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında 16 Nisan'da yapılacak referandumu değerlendirdi. Referandumun siyasi bir sonucu olmayacağını söyleyen Kesici, Anayasanın 8'inci maddesinin Cumhurbaşkanının yetkilerini, görevlerini belirleyen bir madde olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
"Allah sizi inandırsın Türkiye'de ne kadar güç, kudret, makam, mevki, yetki varsa tamamını tek bir kişide topluyor. Paranın çoğu, başka varlıkların çoğu azdırır insanları. 'Ben neymişim' filan dedittirir. Bu kadar güç kuvvet evliyayı bile azdırır. Evliya azar mı? Halbuki azmaz ama bu kadar güç ona bile çok gelir. Cumhurbaşkanı o, Başbakan o, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanı o, bütün büyük hukuk kurumlarının başkanlarını, üyelerini seçen o, ekonominin başı o, bütçeyi hazırlayan o. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çok tehlikeli maddelerinden bir tanesi de şu; Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar verir. Bu savaşa sokar demektir. Sabah kalkacak, gece ne haldeyse onu bilmiyoruz; Ordular Suriye'ye, ordular Irak'a diyebilecek. Buna ne TBMM'ye danışmak zaruriyeti var ne hiç kimseye. Bu kadar yetki iyi değil. Daha da ilerisi kötü. Bu sıkıntıya rağmen bu konu halka intikal etmiş, halk bu işin tek adam rejimine doğru gittiğini, bu kadar yetkinin bir kişiye verilmesinin çok yanlış olduğunu, çok büyük yanlış sonuçlar doğuracağını, hissetmeye başlamış. 16 Nisan akşamı ya da 17 Nisan sabahı hayırlı bir sonuç çıkacağını umuyorum."
"Allah sizi inandırsın Türkiye'de ne kadar güç, kudret, makam, mevki, yetki varsa tamamını tek bir kişide topluyor. Paranın çoğu, başka varlıkların çoğu azdırır insanları. 'Ben neymişim' filan dedittirir. Bu kadar güç kuvvet evliyayı bile azdırır. Evliya azar mı? Halbuki azmaz ama bu kadar güç ona bile çok gelir. Cumhurbaşkanı o, Başbakan o, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanı o, bütün büyük hukuk kurumlarının başkanlarını, üyelerini seçen o, ekonominin başı o, bütçeyi hazırlayan o. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çok tehlikeli maddelerinden bir tanesi de şu; Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar verir. Bu savaşa sokar demektir. Sabah kalkacak, gece ne haldeyse onu bilmiyoruz; Ordular Suriye'ye, ordular Irak'a diyebilecek. Buna ne TBMM'ye danışmak zaruriyeti var ne hiç kimseye. Bu kadar yetki iyi değil. Daha da ilerisi kötü. Bu sıkıntıya rağmen bu konu halka intikal etmiş, halk bu işin tek adam rejimine doğru gittiğini, bu kadar yetkinin bir kişiye verilmesinin çok yanlış olduğunu, çok büyük yanlış sonuçlar doğuracağını, hissetmeye başlamış. 16 Nisan akşamı ya da 17 Nisan sabahı hayırlı bir sonuç çıkacağını umuyorum."