KTO Başkanı Ömer Gülsoy, tüm dünyanın enflasyonla mücadele ettiğini ve Türkiye’nin diğer ülkelerle kıyaslandığında iyi durumda olduğunu belirtti.
‘TOGG, ÜLKEMİZİN GURUR KAYNAĞI’
Yerli ve milli otomobil TOGG’un 60 yıllık bir hayalin ete kemiğe bürünmüş hali olduğunu söyleyen Gülsoy, “TOGG, ülkemizin gururu ve 60 yıllık bir hayalin ete kemiğe bürünmüş halidir. Yerli ve milli dediğimizde elde edilen başarı hakikaten göz ardı edilecek bir durum değildir. Tam bir karizma otomobil diyorum. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu beyin de gerçekten emeği var. Tanıtım olarak Kayseri’ye getirildi ve tüm protokol anında geldi, bu da yerli ve milli otomobilimize sahip çıkıldığının göstergesiydi. Tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum hakikaten bir gurur meselesidir. İnşallah bunun arkasından yeni otomobil markalarımız gelir” dedi.
Ülkenin yaşadığı en büyük depremlerle karşılaşıldığını da anımsatan Gülsoy, tüm Kayseri’ye desteği için teşekkür etti. Gülsoy, “Kayseri hayırsever bir şehir ve bunu kanıtlamış oldu. Ticaret Odası yarı resmî bir kurumdur. 25 bine yakın üyemiz var. Üyelerimizin ekonomisini, ticaretini daha ileri seviyeye, ‘Kayseri’nin ihracatını nasıl yukarı taşıyabiliriz?’ diyerek projeler üretmeye devam ediyoruz. Sadece iş dünyası için değil sosyal sorumluluk adı altında da bir takım girişimlerimiz oluyor. Son olarak da deprem sebebiyle Japon bilim adamını davet ederek bilgilendirici seminer yapmıştık. Deprem hafızamızın olması gerekir, bilinçlenmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘ENFLASYONLA MÜCADELE HALİNDEYİZ’
Enflasyonla mücadele konusunda iş dünyası sayesinde dünya ülkeleri arasında iyi durumda ilerlendiğini ifade eden Başkan Gülsoy, “2018 yılından bu güne kadar sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz. Pandemi dönemi oldu ve kısıtlamalar yapıldı. Tam bu geçti derken Rusya-Ukrayna savaşı çıktı. En önemlisi dünyada enflasyon var yalnızca bizde değil. Değişen bir dünyanın içerisinde yaşıyoruz. Ekonomi konusunda tüm dünyada sıkıntı var, enflasyon ile mücadele halindeyiz. Dünya ülkeleri ile ölçüştüğümüzde iyi durumda gidiyoruz. Bunun iş dünyası sayesinde olduğunu düşünüyorum. Üyelerimizin hiçbiri mücadeleden vazgeçmedi. Yatırım iştahı şehrimizde yüksek. Tek kelimeyle ifade edeyim; yakınma yekin. Evet yaşanılan sıkıntılar var ama iş dünyasının mücadeleci kimliğiyle bunları aşıyoruz. Gerçekten işçilik maliyetleri çok yükseldi ama bu enflasyonda geçim de çok zor. Biz çalışanımızla paylaşmaya, onlara hak ettiğini vermekle mükellefiz. Özellikle de EYT hakkını da alıyorlar. Bizim en büyük korkumuz nitelikli insanların işini bırakıp başka yere gitmesi veya emekli olmasıdır. ‘Emekli olsun ancak çalışmalarına devam etsinler’ diyoruz. Bu konuda sıkıntı yok değil, finansa erişmek şu anda zor ama bunların hepsini aşacağız diye umut ediyorum. Deprem gören 11 ilde milli servet yatıyor; fabrikalar, işletmeler var. Eğer 3-4 ay kapalı kalırsa pas tutar. Oraların yaşaması lazım; oradan bu tarafa gelen nitelikli insanların, iş dünyasının temsilcilerinin tekrar memleketlerine gidip işi ayağa kaldırmaları lazım. Bölgeyi terk etmemek gerekiyor. Oradan gelen arkadaşlara biz burada iş veririz ancak oraların ayakta durması gerekir. Bu zamanda geçim zor. Asgari ücret konusunda da çalışanlar hak ettiklerini alacaklar. İki tarafı da mağdur etmeyecek şekilde anlaşma yapılacaktır. İnsanlarımızın alın terinin kurumadan hakkını vermek gerekir diye düşünür, biliriz” diye konuştu.
‘ŞEHRİN KAYGISINI GÜDEN MİLLETVEKİLLERİ İSTERİZ’
Şehrin kaygısını güden bir milletvekili profili olması gerektiğine de değinen Gülsoy sözlerini şöyle tamamladı: “Biz şehrin kaygısını güden, şehri için çalışan ve gerçekten donanımlı, insanların da ulaşabileceği bir milletvekili istiyoruz. Şehrimizin ekonomisine, ticaretine, sosyal yaşamına katkı verebilecek vizyon sahibi, düzgün ve dürüst çalışabilecek vekiller görmek isteriz. Kim daha iyi hizmet edecekse rabbim ona nasip etsin. Biz herkese ulaşıyoruz, daha önceki vekillerimizden de Allah razı olsun teşekkür ediyoruz. Bundan sonra gelecek arkadaşlarımızla da diyalogumuzu iyi tutacağız çünkü bu şehir için uğraşıyoruz.”