Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hekimleri hedef alan “Açık konuşuyorum; varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Gerekirse yurt dışından ülkemize dönmek isteyenleri davet eder, istihdam ederiz. Buralar boş kalmaz” sözlerine tepki gösterdi. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Arık, Cumhurbaşkanının sözlerinin onur kırıcı olduğunu ifade etti. Arık, “Ülkenin cumhurbaşkanı niçin kendi doktoruna bu kadar kin nefret besler, onlar hakkında bu kadar mesnetsiz, tutarsız, onur kırıcı açıklamalar yapar. Bu açıklamanın iki nedeni olabilir: Çocukluğunda, gençliğinde geçirdiği ağır bir travma mıdır? Yüzde birlik dilime giremeyerek doktor olamayan birinin ‘Bugün cumhurbaşkanı oldum, sizi nasıl da eziyorum”anlayışıdır. Ötekileştirme, ayrıştırma dilini doktorlar üzerinden kullanarak yaşanan ekonomik krizi, hayat pahalılığını, kuyrukları unutturmak için gündem değiştirmeye çabasıdır. AKP Genel Başkanının açıklamasında iş dönüp dolaşıp yine paraya gelmiş. Oysa doktorlara uygulanan sözlü hakaret, fiziksel şiddet, mobing, malpraktis gibi kalbine aldığı bıçak darbesiyle şehit olan Dr. Ersin Aslan, yoğun mesai sonrası eve dönüşte hayatını kaybeden Dr. Rümeysa Şen hiç yaşanmamış gibi, hiç olmamış gibi. “

“DOKTORLAR ALLAH’IN EMRİ İLE KIZ İSTESE VERMİYORLAR”

Yoksulluk sınırının 14 bin lira olduğu belirten Arık, doktorların 8 bin lira ücret aldığını belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanı, ‘8 Bin lira ücret veriyoruz’ diyor. Evet bugün doktorlar 7-8 bin lira maaş alıyor. Yoksulluk sınırı 14 bin liraya ulaştı. Doktorlara verilen ücret açlık ile yoksulluk arasında… Dün genç kızlar, ‘Beni ne doktorlar istedi’ diyordu.Bugün doktorların ekonomik gücü o kadar zayıfladı ki, Allah’ın emri ile kız isteseler vermiyorlar. Doktorlar ücret peşinde değil. Kaybettikleri meslek itibarını kurtarmanın peşinde” dedi.

“HASTAYI MÜŞTERİ DOKTORU TÜCCAR HASTANEYİ TİCARETHANE GÖREN SİSTEM DEĞİŞMELİ”

Doktorların, hastayı müşteri, doktoru tüccar, hastaneyi ticarethane olarak gören sistemin değişmesini istediğini ifade eden Arık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: Doktorlar, canları pahasına mücadele ettikleri Covid 19’un meslek hastalığı sayılmasını istiyor. Doktorlar, 36 saat nöbet tutup sonrasında bir kamyonun altında can istemiyorlar. Doktorlar, şifa dağıtırken kafalarında kaldırım taşı kırılmasın; kalplerine bıçak saplanmasın istiyor. Doktorlar, kışkırtılmış sağlık hizmetleri nedeniyle 3 dakikaya düşen muayene süresinin sonlandırılmasını istiyor. Doktorlar, ‘Haklarını ödeyemeyiz’ diyenlerin haklarını ödemelerini, taleplerine kör, çığlıklarına sağır kalmamalarını istiyor.

“GİDECEK OLAN HEKİMLER DEĞİLDİR”

Türkiye’nin en zeki çocuklarının en zorlu sınavları geçerek Tıp Fakültelerine girdiğini ve pahalı ve meşakkatli bir sürecin ardından doktor olduğunu ifade eden Arık, “ Öyle kolayca bir kenara bırakılacak bir meslek grubu değildir. Gidecek olan hekimler değildir. Bu topluma adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak buradaydık, buradayız, burada kalacağız. AKP’liler gibi burs adı altında milyonlarca lirayı burs adı altında alarak da okumadık. Ben 9 Çocuklu köylü bir ailenin çocuğum. Ailemin beni hangi zorluklara göğüs gererek okuttuğunu en iyi ben bilirim. Bir çok hekim arkadaşımın da benzer zorlukların ardından hekim olduğunu biliyorum. O beyaz gömleği giymek o kadar kolay değildir. Bir tıp hekimi olarak söylüyorum: Hekimlerimizin istedikleri özlük haklarının iyileştirilmesi, şiddete maruz kalmamaları ve millete daha iyi sağlık hizmeti sunmanın altyapısının oluşturulması… Ne mutlu bizlere… Ne mutlu Türk hekimlerine… Siz de görüyorsunuz 2023 seçimlerinde AKP iktidarı, tek adam yönetimi gidecek. Tam demokrasi gelecek. Doktorlar bu güzel ülkeye hizmet etmeye devam edecek.”dedi.

SAĞLIK BAKANI İSTİFA ETMELİ

Sağlık Bakanının bir doktor olduğunu belirten Arık, Sağlık Bakanının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine nasıl bir tepki göstereceğini merak ettiğini belirterek, sağlık bakanının istifaya davet etti.