Kayseri’nin Develi ilçesinde bulunan altın madeninde çalışan 70 işçinin kanında cıva tespit edildi. Olayla ilgili Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Şahsuvaroğlu, Öksüt’te bulunan madende yabancı yöneticilerin insanlarımızın sağlığını hiçe saydıklarını iddia etti. Şahsuvaroğlu, “Develi’de bulunan altın madeninde 70 işçimizin kanında tespit edilen cıva nedeniyle, Öksüt’te bulunan madende yabancı sermaye ve yabancı yöneticiler insanımızın sağlığını hiçe sayarak kötü bir yönetim ortaya koymuşlar. Madende oluşan cıvanın cevherde olduğu baştan tespit edilmiş, onu da göz ardı etmişler. Altını işlerken altın işleme odasında işçilerimiz cıvaya maruz kaldılar. Dahası çalışanlar bütün tesiste cıva soluyor. Fakat ne yazık ki bunlar, acilen maden kapatılıp işçilerimizin de sağlık kontrolüne gönderilmesi gerekirken, üç hafta sonra ancak tahlile gönderiliyorlar. Ve kanlarında geç olmasına rağmen cıva tespit ediliyor ki ölçümlerin saçtan yapılması lazımdı. İşçilerimizin kanında cıva tespit edilen bu madenin kapatılması gerekiyordu, çalışma müfettişleri buraya geldiler ve tespit ettiler. Ilıç’ta da benzeri hadiseler Fırat’ı kirletecek şekilde bir madende en ağır cezaya mahkûm oldular ve maden kapatıldı. Oralarda sularımızı ve toprağımızı kirlettiler burada daha vahimi var, sularımızın ve yeraltı kaynaklarımızın kirlenmesi ötesinde işçilerimiz doğrudan doğruya bir gram bile zehirli olduğu tespit edilen cıvanın ortaya çıkması durumunda o bölge hemen terk edilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sağlık kuruluşlarına haber verilir, çünkü candan daha aziz ne var değerli arkadaşlar” şeklinde konuştu.
‘DEVELİ’DEKİ İŞÇİLERİMİZ AÇIKÇA CİNAYETE KURBAN GİDİYORLAR’
Şahsuvaroğlu, bu madeni işletenlerin kendi ülkelerinde bu şekilde işletim yapamayacaklarını söyleyerek kendi ülkelerinde yapamadıklarını burada yapabildiklerini savundu. Şahsuvaroğlu, “Develi’deki işçilerimiz açıkça taammüden bir cinayete kurban gidiyorlar. Açıkça kanları zehirleniyor ve cıva soluyorlar. Zafer Partisi olarak hükümete sesleniyorum; Türkiye’mizin vatanımızın her karış toprağı her damla suyu değerlidir. Her ağacımız her otumuz değerlidir, burası çöplük değildir. Dünya’nın bütün çöplerini Türkiye’ye bırakıyorsunuz, Adana’da Teskos’un bütün atıkları Adana’yı kirletiyor gelen bu İngiliz ve Brezilya gemileri Apsesi atıklarını Manisa gibi en önemli ovalarımızın altına döküyorlar. Burası çöplük değil değerli arkadaşlar ve burada yaşayan insanlar köle değiller, hangi çağda yaşıyoruz? Bu madeni işletenler acaba kendi ülkelerinde bu kadar fütursuz sağlık düzenlemelerinden aretse işçilerin sağlığını gözetmeden maden çıkartabilir mi? Kendi ülkelerinde yapamadıklarını ne için bizim ülkemizde yapıyorlar? Nerede devlet nerede hukukçular. Maalesef Develi’nin Mülki Amirinin reisler ile iştigal ettiğini öğrendik. Demek ki direnmek lazım biz işleyemiyorsak madenlerimizi onlara bırakmalıyız. Onlar işleyebilirler ama biz alabildiğine sömürülen kaynaklarımızı Zafer Partisi olarak ele güne yedirmeyeceğiz. Tarım komitemizin dışında Çevre Acil Ekibi kurduk ve nerede bir çevre felaketi yaşanıyorsa orada olacağız. Yetkililere sesleniyorum; burada açıkça cana kast vardır ve yöneticiler kaçmadan tutuklanmalıdır. Savcılar görevini yapmalıdır ve bu maden şirketinin kimlerle ilişkisi var araştırılmalıdır. Acil bağımsız bilim kuruluşları tarafından bölgede cıvanın ne kadar bulunduğu tespiti yapılmalıdır ve maden kapatılmalıdır. İnsanımıza kast eden bu firmayı acilen kapatınız, gerekli takibi de lütfen yapınız” dedi.