AKP’nin saray sevdasına  halkın 100 milyonları akıyor

22 yıllık AKP iktidarının merkezi yönetimde yarattığı ekonomik tahribat, yerel yönetimlerde de çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. İsrafın olağanlaştığı, gereksiz harcamalarla rekorların kırıldığı, kasaların bomboş olduğu ‘şatafat’ belediyeciliği, kamuoyundaki tartışmalara ve tasarruf tedbirlerine rağmen sona ermedi. Milyonların açlıkla boğuştuğu Türkiye’de 24 saat içerisinde gündeme gelen 3 haber ‘pes’ dedirtti… 

MUŞ: Hükümet Konağı için ihale düzenlendi, sarayı andıran bina için en düşük teklif 333.9 milyon lira oldu. Valilik Merkezi olacak 4 katlı Hükümet Konağı, 800 gün içerisinde tamamlanacak. 2024 yılında 34 hükümet konağı için imza atıldı, 34 konak için ödenen tutar; 5.1 milyar TL’yi aştı. Bunlardan sonuncusu Giresun İli Çamoluk İlçesi Hükümet Konağı oldu ve 70 milyon 920 bin TL ödendi. 

İSTANBUL PENDİKAKP’li Başkanı Ahmet Cin’in, 2021 yılından bu yana “Pendik Belediyesi Ana Hizmet Binası” adı altında inşa ettirdiği yavru sarayın maliyetinin 1 milyar TL olduğu ortaya çıktı. BirGün’e konuşan Pendik Belediye Meclisi’nin CHP’li Üyesi Avukat Onur Uğurdan, “Vatandaşın vergileriyle finanse edilen bu projede şeffaflık ve hesap verebilirlikten eser yoktur” dedi.

İSTANBUL ŞİLE: CHP’li Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, önceki dönem AKP’li belediye başkanı İlhan Ocaklı’nın yeni belediye binasındaki parkeleri beğenmeyip değiştirilmesini talep ettiğini belirterek şunları söyledi: “Parkelerin motifli 3 boyutlu yeni parkeler ile değiştirilmesi talimatını veriyor.

'Yenidoğan çetesi' soruşturmasını yürüten savcısı Yavuz Engin görevden alındı mı! Bakan Tunç'tan açıklama 'Yenidoğan çetesi' soruşturmasını yürüten savcısı Yavuz Engin görevden alındı mı! Bakan Tunç'tan açıklama

Ve toplamda 720 bin liralık bir fatura var. Dedim ki arkadaşlara bu nasıl bir parkeymiş diye, gene inanamadım, ortada parke yok. Firmayı çağırdık. Bu faturayı iptal et dedik, yukarıda Allah var, hak var hukuk var, adalet var. Bize şöyle dönüldü ‘Ya en azından KDV’sini ödeyin.’ Ben niye ödeyeyim ya!”

Editör: Ezgi Binboğa