AK Partili adayların toplantılarını izliyormusunuz?
Eskiden sokaklarda, esnaf ziyaretlerinde, vatandaşlarla buluşmalarında hareketlilik ve coşku vardı, şimdi sesleri solgun çıkıyor.
Sadece şehrin dört bir yanına astıkları görkemli posterleri var.
Neden mi?
Çünkü iktidarın, bir türlü dizginleyemediği yüksek enflasyon karşısında ezilen halk öfkeli. Belediyelerin kasaları boş ve borçlu.
Ekonomi allak bullak oldu.
Emekliler başta olmak üzere dar gelirli aileler hiç mutlu değil.
Kayseri’deki emekliler “Sayın Erdoğan kusura bakmasın, bu defa AK Parti'ye oy yok” diyorlar…
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 bin lira yeterli değil ama kasada tam takır kuru bakır mesajı veriyor.
Emekliye seyyanen artış verirse ülke için tek bir çivi bile çakamazmış…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri yerelde yankılanıyor, geçim sıkıntısı çeken dar gelirli vatandaşlar ve emekliler 31 Mart'ta 28 gün kala AK Parti'ye oy yok diyor, bugün için ama yarın ne olur bunu bilemem…
Batak durumdayız anlaşılan!...
Sokakta karşılaştığımız bir emekli amcamız, gazeteci olduğumuzu anlayınca önümüzü kesti “Bir dakika gazeteci, size anlatacaklarım var" dedi ve konuşmaya başladı: Herkese para var, biz emeklilere yok…
10 bin lira alan yüz binlerce emeklinin maaşı Saray’ın bir dakikalık harcaması…
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ülke yönetimi hesap kitap işi diyor tamam, da biz emeklilere gelince mi hesap kitap yapıyorlar…
Biz Emekliler Açlıktan Ölelim mi?
Emekli amcamız konuşmaya devam ediyor: “Sayın gazeteci, Saray'ın günlük gideri 35 milyon lira diye duyuyoruz…”
Emekli amcamız: Böylesine bir israfın kılıfı da hazır; itibardan tasarruf olmaz diyorlar, Saray’ın itibarından mı milletin itibarından mı tasarruf olmaz? Milletin itibarı cebindeki paradır…
Peki ya emeklinin itibarı!..
Biz emeklinin itibarı pazara gidip alışveriş yapabilmesidir. Emeklinin itibarı evini ısıtabilmesidir.
Emeklinin itibarı çocuklarına muhtaç kalmamasıdır. Emeklinin itibarı yardım kolilerine ihtiyaç duymamasıdır.
Biz emeklilerin, elimizi öpmeye gelen torununa harçlık verebilmesidir…
Türk Lirası Değer Kaybediyor.
Türk Lirası her geçen gün değer kaybediyor, itibardan tasarruf yapmamak uğruna milyonlarca vatandaşımız açlıkla mücadele ediyor…
Yüz binlerce genç geleceğini göremiyor…
Yüz binlerce genç karamsar…
Sormak istiyorum; Hükümetin topladığı vergiler nereye gitti?
Geçtim gelir vergisini, deprem vergisi, taşıt vergisini, emlak vergisini, kurumlar vergisini, bu ülkeden nefes almanın bile vergisi var.
Verginin bile vergisi var…
Birçok ürünün değerinin üzerine iki katı, üç katı vergi konuldu…
İktidara hala yetmiyor.
Dolaylı vergiler yüzde 70’e çıkmış.
Yaşam dair ne alsanız bile vergi ödüyorsunuz. Sabah el yüz yıkamak bile vergiye tabi…
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuştuğu her yerde ekonomik dengeleri yerli yerine oturtmaya çalıştıklarını söylüyor…
Ama Ekonomik dengeleri bozan kim?
Emekliler mi? İşçiler mi?
Yoksulluk sefaleti çeken dul ve yetimler mi?
Hayvanlarına saman ve yem alamayan köylüler mi, besiciler mi? Mazot alamadığı için tarlasını ekemeyen çiftçi mi?
Hiçbir geliri olmayan ve sosyal yardımlarla, hayırseverlerin ramazan kolileriyle geçinen on binlerce yardıma muhtaç insanlar mı?
Alışveriş merkezleri her gün fiyat yükseltme etiketi değiştiriyor, denetim yok…
Tüketici perişan…
Ancak: Bütün olumsuzluklara rağmen Cumhur İttifakı Kayseri’de birinci parti konumda. Bu işin sırrı ise AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’da,Milliyetçi Harekât Partisi’nin Lideri Devlet Bahçeli’de…
Benden yazması…