Gelecek Partisi Adalet Politikaları Başkanı Ali Aydın, KayseRadar ve Radyo Radar’dan canlı olarak yayınlanan ‘Konuşacaklarımız Var’ programına konuk oldu. Sunucu Salih Zeki Çetin’in sorularını cevaplayan Aydın, altılı masanın Türkiye şartlarından dolayı doğmuş bir masa olduğunu söyledi. Ülkenin sorunlarını aşmak ve el birliği yapmak adına 6 partinin bir araya geldiğini söyleyen Aydın, “Cumhur ittifakı istiyor ki; biz dikensiz gül bahçesi, sorunsuz bir şekilde devam edelim. Bu iktidarda risk gördüğü hususları da asimile etmeye çalışıyor. 6’lı masa Türkiye’nin bu kadar kutuplaştığı bir ortamda geçmiş siyasi tasavvurlarını bir kenara bırakarak ülkenin yarınlarını kurtarma adına bir araya geldi ve büyük bir iş yapıyorlar” şeklinde konuştu.
‘BENİM GÖNLÜMDE YATAN ADAY AHMET DAVUTOĞLU’DUR’
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için gönlünde yatan adayın Ahmet Davutoğlu olduğunu söyleyen Aydın, “Tecrübesiyle, ilmiyle, dünya üzerindeki tanınırlığıyla, devleti bilmesiyle bana göre en iyi aday Ahmet Davutoğlu’dur. Ama biz bu adayları tartışma noktasına bugün gelmeyeceğiz, altılı masa asla adayın kim olacağını bugüne kadar tartışmadı ve en azından Kasım -Aralık ayından önce de tartışmayacak” dedi.
‘ABDULLAH GÜL ÇOK RAHATLIKLA CUMHURBAŞKANI ADAYI OLABİLİR’
Abdullah Gül’ün siyasete dönmek gibi bir arzusu varsa, yeterli sayıda milletvekili varsa ya da 100 imzaya ulaşabilirse çok rahatlıkla Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini söyleyen Aydın, “Abdullah Bey çok kıymetli bir devlet adamıdır. Çok birikimli bir insandır. Abdullah Gül’ün siyasete dönme gibi bir arzusu varsa, yeterli sayıda milletvekili varsa ya da 100 imzaya ulaşabilirse çok rahatlıkla Cumhurbaşkanı adayı olabilir. Bizde öyle bir şartın gerçekleştiği takdirde kendi durumumuzu elbette ki değerlendiririz. Çünkü Abdullah Gül sıradan bir figür değildir. Abdullah Gül eğer Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etmişse şahsen, partimin de altılı masanın da bu hesabı yaparak yeni bir tavır geliştirmemiz gerektiğine inanırım. Ama şu ana kadar Abdullah Gül’den ben adayım diye bir açıklama görmedim ama gerek duyduğu alanlarda zaman zaman bazı açıklamalar yapıyor. Devletin ve milletin bekası için bunu yapıyor. Bunu da takdirler karşılıyorum” şeklinde konuştu.
‘NEYİ KONUŞTUĞUMUZUN FARKINDA DEĞİLİZ’
Abdullah Gül ile Ahmet Davutoğlu’na aynı siyasi muamele yapıldığını dile getiren Aydın, bir kişinin partisinden, arkadaşlarından ayrılıp farklı bir siyasi yol izlemesi, siyasetten çekilmesi hatta yeni bir parti kurarak siyaset yapması hukuk ve ahlak dışı bir davranış olmadığını söyledi. Aydın şunları ifade etti: “Eğer bir partiden ayrılmak, başka bir parti kurmak ihanetse AK Parti’nin de ilk başlangıcını sorgulamak lazım. Nasıl ki Tayyip Erdoğan, Erbakan’dan ayrılıp ayrı bir parti kurmuşsa, onlarla bir müddet yol yürümüşse, bu meşruysa bu ahlak dışı bir davranış değilse, hukuka uygunsa, etikse, Tayyip Bey ve arkadaşlarından da bir kısmının ayrılıp başka bir siyasi yöne yelken açmaları, bir parti kurmaları ya da siyasetten çekilmeleri asla bir ihanet olmaz. Kaldı ki şunu sorgulamak lazım; size zor günlerde destek veren bu insanlar niçin sizden ayrılıyor? Niye ayrı bir yol buluyor? Bunu sorgulaması gerekirken, gideni hem göndermek hem uzaklaştırmak hem de arkasından hain gibi bir takım tahkir eden ifadeler kullanmak, hele ki bu ülkede Cumhurbaşkanlığı yapmış, Başbakanlık yapmış insanlara bu sıfatları kullanmak hem diplomatik açıdan hem de ahlak bakımından çok sıkıntılı bir süreçtir. Yani siz bir Cumhurbaşkanınıza hain diyorsunuz, bir Başbakanınıza hain diyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi? Neyi konuştuğumuzun farkında değiliz. Siyaset bizi o kadar köreltmiş, o kadar şartlandırmış, o kadar kesin inançlı hale getirmiş ki asla hem ülke adına hem millet adına hem de şahıslarımız adına çok büyük bir ayıp kabul edilebilecek bir kavramı o kadar rahat kullanıyorsunuz” dedi.